Merhabalar arkadaşlar... Okumayanlara muhteşem bir roman tavsiyesi bırakmak istiyorum. Bir kitabı okurken nadir gözlerim dolar. Yaşanmışlık hissi veren kitaplar, otobiyografiler hep etkiler beni. Bu kitap can damarımdan vurdu. Birinin acısını içimde sindirmeye çalışırken, bir diğerinin acısıyla savaştım.
Zengin bir ailenin oğlu olan Fugui, 65 dönümlük aile servetini kumar masalarında, genelevlerde tüketince hatırlıyor bir ailesi ve eşinin olduğunu. Hamile karısı Jiazhen bile kaldıramıyor kumar masasından, Youqing'de ilk tekmesini anne karnında yiyor maalesef. İhanet ve şiddet tahammül edemediğim en temel iki olgu. Bir de hamileyken maruz kalınan şiddet ve ihanet. Kadınların aldatılması, hor görülmesi, uğradıkları şiddet uzun uzun konuşup, tartışmak istediğim bir konu. Hep kadının ahlâklısı aranır toplumda, peki erkeğin ahlâklısı neden aranmaz? Neden erkeğin elinin kiridir? Kiri falan değildir azizim. Erkeğin karaktersizliğidir. Amiyane tabirle yaşklğıdır. Neyse konumuza dönelim.
Sıfırı tüketip evine dönen adamı yine kadın toparlar. İhaneti kabullenir. Kadın hep susar. Canım Jiazhen, zengin bir ailenin kızı olmasına rağmen sineye çeker. Peki ailece sürüklendikleri sefalet, açlık... Yoksulluk ancak bu denli can yakıcı anlatılabilirdi.
Kızları Fengxia'nın başına gelenler... Bir baba tercihleriyle ailesini ancak bu denli mahvedebilir. Bir anlık yapılan hatalar, ailenize, evlatlarınıza, kaderinizin yön değiştirmesine sebep olabilir.Tam da Fugui'nin yaptığı gibi. Geri dönüp baktığınızda sadece bir keşke kalır. Ve yaşamak ancak bu denli zor olabilir.