Hatice Çakır

Hatice Çakır
@NinaVerne
X kuşağı insanı, okur, yazar, izler, gezer ...
Izlanda halkının, sagalar zamanında gerek zihinsel gerekse bedensel yetenekleriyle diğer ulusları geride bırakan, kösteklenmiş ve hırpalanmış kahramanlarıyla, bu ulusun dirilip kül çukurundan çıkacağını ve verilmiş sözün tümüyle gerçekleşeceğini söyleyen bu altın çağ sözcüsünün konuşmasını kesmişti.
Sayfa 99 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Varlığı kutsanan şeylerden zengin olunacağını duymuş değiliz doğrusu; eğer her şeye, sağlayacağı kar gözüyle bakılırsa...
Sayfa 99 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Bir tüm vardı özgürleşmiş, bu yeni ışığın altında, kızıl yansımalarla, beldenin her yerinde yaşayan hayaletleri birer birer , art arda, aleviyle aydınlatan: Hayaletler dağlarda şenliğe başlıyorlardı; kayalar görüntüler doğuruyor ve insanların dünyasını ilgilendiren, efsanemsi kehanetlere yol açıyor, olaylara neden oluyordu...
Sayfa 59 - Telos YayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Halk masallarındaki Skuffin ve Skuggabaldur * denen yaratiklardan daha iğrenç ne vardir? *Skuffin horoz yumurtasından çıkmış; Skuggabaldur ise bir erkek kedi ile bir erkek tilkiden olma yaratıklardır. (Izlanda Halk Masalları)
Sayfa 50 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Skandalı, gittikçe yayılan bir salgına dönüşmeden önlemek gerekirdi; gizli kapaklı ne varsa, nerede kusur işlenmişse ortaya dökülmeliydi.
Sayfa 49 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yolculuk yapmak zorunda kalıp kitaplarından uzaklaşmakla, güzeli ararken insanı alçaltan, doğduğu andan başlayarak soluğunu kesen ve onu biçimsiz, çarpık çurpuk bir varlık durumuna sokan ve böylece insan yaşamını, horlanacak, zavallı ve sefil bir şey haline getiren felaketleri ve açlığı dışlayan Latin şairlerinden bir süre uzak kalmakla, onlara daha çok yakınlaşmış olduğunu fark ediyordu.
Sayfa 47 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Suyun şırıltısında tüm insanların sesleri var: Kişiyi tek ve aynı yapan sesler; cağdan cağa tüm kuşaklar, tümü aynı okyanusa dökülse de, okyanusun bittiği yerde, insan da bitmiş olur.
Sayfa 43 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Hem genç, hem ihtiyardı o. Çoğu kez parlak şenlik kasırgası yatışır yatışmaz, yüreğini burkan bir yalnızlık isteğine kapılıyordu. Bir topluluğu kendine bağlamaya başarmasına karşın, kendisi, ne yaparsa yapsın, kalabalığa kaptıramıyordu kendini.
Sayfa 42 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Ölümün kendisine bağışladığı yaşamla birlikte, yaşamını bu uzama göre düzenlemeye özen göstermenin bilincine de ulaşmıştı.
Sayfa 25 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Dağ konileri üzerinde daireler çizmek, Yüksek burunlarda ve çıkıntılarda gözlerini bilemek, Ölümsüz taşlarla ve rüzgarla perdahlamış, Yüreklendirici işaretler göre göre ruhunu zenginleştirmek. Ve zenginleşmiş iç dünyasının görme yetisiyle, Vadilerin üstünde kanat açarak süzülmek; Aşağıda, ovaların arasında Sakin sakin aktığı görülür nehirlerin. Ve çiftlikler, Kartalın bakışına açılır birer birer...
Sayfa 15 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Insan ve Ülkesi
Yaşamın tek boyutunun boğucu baskısından sıyrılıp bir başka boyuta ulaştığında, Toprağı kucaklayıp toprak olduğunda, Işte o zaman insanla özdeşleşir ülke. Gizine erişilmez dağları ve tekinsiz çölleriyle, Buzullarıyla ve kaynar su fışkıran kaynaklarıyla, Karanlık uzamlarıyla ve ateşte taşlaşmış, Soğukta balkıyan kaynaklarıyla, Gürüldeyerek inip kayanın içinden yatağını çizmeye çalışan nehirlerin çağladığı yer yarıklarıyla, Insana dönüşür dünya...
Sayfa 14 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Birden içgüdüsel olarak, kendini henüz göstermiş olan büyük bir sorunun farkına vardı: Bu zaman diliminde rahatlıkla yaşayabilmek için çok fazla şey biliyoruz, dedi kendi kendine. Eger yirmi ya da otuz yıl geri dönseydik belki psikolojik geçiş sağlayabilirdik, Gemini uzay yürüyüşlerini, ilk Apollo uçuşlarının gıcırtılarini bir kez daha yaşamak pek ilginç değildi, ama en azından olabilirdi. Fakat zamanın bu noktasında - hala 10 inçlik 78'lik "Two Black Crowes" kayıtlarını dinliyorlardı. Ve Joe Penner. "Mert ve Marge." Büyük Bunalım hala sürüyordu - . Biz kendi zamanımızda, Mars ve Ay'daki kolonileri sürdürüyor, yıldızlararası uçuşları kusursuzlastirmaya çalışıyorduk - bu insanlarsa daha Oklahama'daki kum fırtınalarıyla bile baş edemiyorlar. -
Sayfa 225 - 6:45 YayınKitabı okudu
Geçmiş görünmeyendir, dibe batırılandır, hala oradadır, bir sonrakinin üzerinde izini bırakmak için her an yüzeye çıkabilme kapasitesine sahiptir maalesef- ve sıradan bir deneyimin aksine- gözden kaybolmuştur.
Sayfa 199 - 6:45 YayınKitabı okudu
Önümüzdeki günlerden birinde,benim gibi insanlar başa geçerek sizleri devirecek ve homeostatik makinelerin zorbalığınin sonu gelecek. Işte o gün insanı değerler, merhamet ve samimiyet geri gelecek, bunlar gerçekleştiği zaman benim gibi, kendini berbat hissetmesine rağmen, çalışmak zorunda olduğu bir zamanda ayakta durmayı sağlaması için sıcak bir kahveye gerçekten ihtiyaç duyan birisi, geçerli bir pozkredi() olsun olmasın, onu içebilecek. () Yazarın "positive" ve " credit" sözcüklerinden türettiği bir para birimi.
Sayfa 125 - 6:45 YayınKitabı okudu
Büyükşehirlerimizin parklarında, meydanlarında, sokaklarında bir yürüyüşe çıkın. Aristoteles'in hangi anıtını bulacaksınız? Ya da Paine'in? Veya Spinoza'nın? Hayır; bu alanlar maymundan şimdiki halimize ulaşana dek bir elinde kılıçla hepimizi katliamlara sürüklemiş yarı tanrılara adanmıştır. İspanya ile yaptığımız son savaşın ardından şüphesiz ki, hem İspanya'da hem de burada kalan son bir kaç boş yer, bindikleri atlarından kanlı elleriyle selam veren heykellerle doldurularak, insanoğlunun zihni için yapılan savaşta alınan bu vahşice zaferi, bronzun ebediyetinde ölümsüzleştirecektir.
Sayfa 211 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.