Nisa

Nisa
@Nisaalbayrak
Ankara
26 Haziran
26 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Bana balık verme, balık tutmayı öğret.
Oysa, sizin taklit aşamasında kalmanıza gönlümüz razı değildir. Burada kalmak, insanı aşamaların en yükseğine çıkarmak şöyle dursun, helak olmaktan kurtulmasına bile yetmez. Sizi, daha yüksek aşamalara, taklitçilikten kesin bilginin doruklarına, düşünce ve akıl yürütme alanından tanıklık (şühud) evrenine ulaştırmak, izlediğim yolu izlettirmek, geçtiğim denizden geçirmek ve gördüğüm şeyleri göstererek bilginizi, bilgimize bağımlı olmaktan kurtarmak istiyorum.
Reklam
Gazali
Çünkü kuşku duymayan kişi bakmaz, bakmayan görmez, görmeyen kör ve şaşkın kalır." Sonra da şu dizeleri söyler: Gördüklerini kabul et, söylentileri bırak; Güneşi görenin Zühal'e ihtiyacı kalmaz.
Filozofların bilmesi - Sufilerin bilmesi
Aklı, zekâsı, duyu organları sağlam, ancak iki gözünden de yoksun anadan doğma bir körü göz önüne getir. Bu kör doğup büyüdüğü kentin bütün evlerini, camilerini, hanlarını, sokaklarını ve insanlarını tam anlamıyla öğrenip tanıdıktan sonra birdenbire gözleri açılıverir. Gözleri açılınca, kentte bulunan her şeyi, insanları, yapıları, sokakları göremezlik döneminde edindiği bilgilere, duyduğu tanımlara, göstergelere tamı tamına uygun bulur. Eski bilgilerine aykırı düşen hiçbir şey ilişmez gözüne. Tümünü teker teker tanır, bilir. Fakat bu yeni durumda kendisine, biri diğerine bağlı iki şey duyar. Birincisi, bu yeni bilginin öncekinden daha açık olması; ikincisi ise, bu bilgi nedeniyle büyük bir tat almasıdır. İşte ermişlik aşamasına ulaşmayan, bilgiyi akıl yürütmeler, çıkarımlar yoluyla kazanan kimselerin durumu, anadan doğma körün görmezlik dönemindeki durumuna benzer. Ermişlik aşamasına ulaşan ve Tanrı tarafından kendilerine ancak simgesel olarak "güç" diyebileceğimiz şey bağışlanan kimselerin durumu ise, körün gözleri açıldıktan sonraki durumuna benzer

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İbn Sina şöyle diyor: "Çile (riyazet) insanı eğite eğite, ahlakını arıta arıta öyle bir noktaya getirir ki, o, uzaktan görünen ve kimi zaman parlayan, kimi zaman sönen bir ışığa döner. Gözüne, arada bir, gerçeklik nurlarından çok az bir aydınlık ilişmeye başlar. Bu aydınlık ona büyük bir tat, zevk verir. Benliğini kötü huylardan arındırmayı sürdürdükçe, aydınlıklar çoğalır, büyür. Zamanla gözü aydınlığa alışır ve o aydınlık süreklilik kazanır. Çilede olmadığı zamanlarda bile o durumlar, aydınlıklar sürekli görünür."
Nisa

Nisa

, bir kitap okudu
430 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Swann'ların Tarafı
Marcel Proust
8.6/10 · 4.284 okunma
Reklam
158 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.