Bu çığlık duyumsallığın dışavurumu değildi. Duyumsallık, duyuların tümden harekete geçirilmesi anlamına gelir; kişi, eşinin çıkardığı her sesi yakalayabilmek için kendini zorlar dikkat kesilir. Tereza'nın çığlığı ise duyuları sakatlamayı her türlü görme ve duymayı engellemeyi amaçlıyordu. Bağıran şey gerçekte bütün karşıtlıkları, ruh ve beden ikiliğini, hatta belki zamanı silip ortadan kaldırmaya çalışan çocuksu idealizmiydi aşkının.