‘’Arkadaşlık, karşındakinin gıdım gıdım acılar çekmesine, uzun uzun sıkılmasına, arada bir başarı kazanmasına tanık olmaktı. Bir insanın en kötü anlarında yanında olma ayrıcalığından şeref duymak ve karşılığında kendi kötü gününde onun yanında olmasını beklemekti.’’
Üçlü-dörtlü bir grubunun arkadaşlık, aşk ve iş gibi konularda yaşadıklarını
''Bazen güzel bir şey karşısında çok üzülmemizin
nedeni belki de bunun ebediyen sürmeyeceğini
bilmemizdir. Çirkin bir şey karşısında da güleriz
çünkü bunun geçici bir oyun ya da rol olduğunu
biliriz.''
Kendi deyimiyle kulaklarıyla görmeyi ögrenen Cecilie zamanın çoğunu evin üst katında, odasında geçiriyordu. Sanki aşağıda
"Cennet'le ilgili şu eski efsane... O, bizim hakkımızda, tam bugünle ilgili. Evet! Bir düşün. Cennet'teki o iki kişi... Onlara seçenek sunulmuştu: özgürlükten yoksun mutluluk veya mutluluktan yoksun özgürlük."
Özgürlüğü ilkel yaşam olarak görmek ve özgür olmamanın mutluluğun anahtarı olduğuna karşı diretmek.
Tüm bunları da