Zümrüt Ateş

Sabitlenmiş gönderi
Ne yapmak gerek peki? Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi, önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü yerine, dolanla tırmanmak mı? İstemem! Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret? Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım? Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip, taklalar mı atmalıyım? İstemem, eksik olsun! Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli? Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli? Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli? İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret, eksik olsun! Ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli? Eleştiriden mi çekinmeli? “Adım Mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı? İstemem! İstemem, eksik olsun! Korkmak, tükenmek, bitmek? Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek. Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek? İstemem, eksik olsun! İstemem, eksik olsun! Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek? Tek başına? özgür olmak! Dünyaya kendi gözlerinle bakmak. Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak. Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak; ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek; isteyince Ay’a bile gidebilmek? Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek? Demek istediğim, asalak bir sarmaşık olma sakın. Varsın boyun olmasın bir söğüdünki kadar. Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var? Cyrano de Bergerac youtu.be/QUJpGqQly2Q
Reklam
Ait oldugu yeri bulamamisti cünkü. Kendini buldugu her yere uyum saglamis, iste ve eglencede iyi olmasi sebebiyle, haklar için savaşma ve karşısındakinde saygi uyandırma istegi ve yetenegi sayesinde her zaman ve her yerde sevilen biri olmustu. Ama hiçbir yere kök salamamisti. Etrafındakileri memnun edecek kadar uyum sağlamış ama kendisi tatmin olamamisti. Her zaman bir huzursuzluk hissivle altüst olmus, daima ötelerden gelen bir agriyi duymus, kitapları , sanatı ve aşkı buldugu ana kadar hep dolasmis ve aramisti.
Sayfa 276Kitabı okudu
152 syf.
·
Puan vermedi
Dad
DadSelahattin Demirtaş
9/10 · 1.708 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
He is more myself than I am. Whatever our souls are made of, his and mine are the same. If all else perished and he remained, I should still continue to be, and if all else remained, and we were annihilated, the universe would turn to a mighty stranger. He’s always, always in my mind; not as a pleasure to myself, but as my own being.
Reklam
2023 OKUMA HEDEFİ
3/40 kitap - %8 tamamlandı
3 kitap okudu
40 kitap
1.024 sayfa
0 inceleme
2 alıntı
Doyumlarımızın peşinden koşturup durdukça "hayata yapıştıkça", mutlu falan olmuyoruz; olsa olsa, mutluluğun yerine koyduğumuz birtakım hazların, gergin ve belirsiz dünyasında yaşayıp gidiyoruz.
Bugün iş saatleriyle boş zaman giderek iç içe girdikçe ve yaşamımızın her anı boyunca bizden üretken olmamiz istendikçe, iş günündeki ayrımlar yok olmaktadır. Elinizdeki akıllı telefonlarla aslında hic bir zaman işin dışına çıkamıyorsunuz veya mesai dışı çalışmış oluyorsunuz. Dahasi sayıları giderek artan bir grup insan icin sürekli erisilebilir olmak,sadece is saatleriyle ile bos zaman arasindaki sınırları muglaklastirmakla kalmayip geceleri ve uykuyu da kemiriyor.Her an her saat e-postalarini kontrol edebiliyor, ayakkabi satin alabiliyor, güncel gelismeleri takip edebiliyor veya porno sitelerine girebiliyorsunuz.Degere el konma süreci,yaşamımızın her anini kuşatma eğilimindedir. Asla uyumayan küresel bir sistem icinde üretip tüketmekteyiz. Neoliberalizmin durmak bilmeyen ritmi altinda, Jonathan Crary'nin söyledigi gibi "zamandan mahrum bırakılmaktayız”.
Zümrüt Ateş
Bir kitabı okumaya başladı
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco
8.5/10 · 1.560 okunma
Kuşkusuz bizi alıklaştıran, bizi bizden alan “zavallı bir mucizedir” tüketim korumacılığı, bir gençlik banyosu yaparcasına dönüp dönüp ona dalıyoruz, tecimsel büyüklüğün her şeye razı büyülenmiş kurbanları olarak kalıyoruz hep. Ne benimseme ne de yadsıma, bir rahatsızlık, bir sıkıntı ama; ne olursa olsun herhangi bir şeyden, bu dünyanın bize sağladığı yarar ve kolaylıklardan olduğu kadar onun eleştirisinden de vazgeçebilme olanaksızlığı yani. Moderniteyi yermeyle övme arasında bu gidiş geliş, küçümseyenlerle göklere çıkaranlar arasında yerini bulmanın olanaksızlığı bundan.
Reklam
F r a g m a n l a r I.Biz yaralı bir toplumuz. Koskoca bir gövde kesile biçile, orasından burasından koparıla koparıla iki yüz yıldır durmadan kanıyor;- sadece gövde mi, geçmişin ruhu da! Bu, bir ruh kanamasıdır ve cehaletle pansuman yapılarak iyileştirilmeye çalışılıyor… II. Hüzünle düşünmek! Doğu’ya özgü müdür;-sanmam! Ben öteden beri
Bankalarımızla Faust’un yaptığı gibi minik sözleşmeler yapıyoruz ve Mefistofeles gibi şöyle deniyor bize: imzala ve her şeye sahip ol!