Gündelik hayatlarımızı yaşadığımız bu ara evrende, inandığınız şeyin kendisi egemen bir güçtür. İnançlarınız gündelik olayların akışını belirler. Aramızdan yeterince kişi bir şeye inanırsa, o şeyin var olması sağlanabilir. İnanç yapısı, süzgeç işlevi görür; içinden geçen kaos, düzene dönüşür.
Çocuklara iyi bakmak, doyurmak, korumak annelik değil ki.. Bu, hayatın canlılara halihazırda öğrettiği bir şey.. Yuvadaki yavrusuna yiyecek taşıyan kuştan bir farkımız olmalı.. Mesela, onların ruhlarını, kalplerini, zihinlerini doyurup korumakta..
Olaylar, insanın renklerini ortaya çıkarmaya yarar. Nasıl ki objenin renkleri güneş ışığı vurduğunda ışığı yansıtma prensibine göre belirirse, deneyimler de insanın renklerini bu şekilde açığa çıkarır..