Okurfiliz

onun bu ruh halini tek bir şey bozardı: Kitap sahiplerinin uzmanlığı için ona para ödemek istemeleri
Sanki kitaplar kilosuna göre satılıyormuş gibi sırayla kitabı iki eliyle tartar ve bir kızın gülü koklaması gibi kitabı koklayıp kokusunu içine çekerdi.
Nazikçe, dikkatli ve saygılı bir şekilde bu hazinenin sayfalarını çevirirdi. Böylesi anlarda hiç kimse onu rahatsız etmeye cesaret edemezdi, tıpkı kendini duaya adamış bir keşişe benzerdi ve aslında bu tanımlama doğruydu da, çünkü kitaba dalgın dalgın bakıp onukoklarken, sayfalarına göz atıp eliyle tartarken dinî bir ayin yapıyormuş gibi görünürdü. Kendini böyle kaptırdığı sırada kafasını sağa sola sallar, kendi kendine mırıldanır, arada sırada merakını veya hayranlığını dile getirmek için "Ah!" diye iç çeker ya da bir sayfasının eksik yahut da bir böcek tarafından yenmiş olduğunu görünce "Aman Tanrım!" diye ünlerdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
yüzünde her zaman dostane bir gülümsemeyle en çetrefilli sorunları çözmek için hazır beklerdi.
Kitap kurtlarının hepsi Jacob Mendel'i bilirdi
Şehir dediğimiz bu her biri canavarımsı kümelerde, orada burada aynı ve tek evreni minyatür olarak yansıtan fasetalar var, bunlar pek çok insan tarafından görülmez ama işin ehilleri, aynı zanaatın ustaları, aynı tutkuya gönül vermiş olanlar tarafından el üstünde tutulur.
kütüphanedeki kitapları kütüphanecilerden daha iyi bilirdi;
Bir kitapçının vitrininde gördüğü kitapların dış kapaklarını bile betimler; henüz kanvasa resmetmediği bir hayali gören bir sanatçının aynı canlılığıyla kitabı gözünüzde canlandırırdı.
Sayfa 30
onu bir kitapçı asistanı ya da halk kütüphanesindeki bir memur yerine koyabilirdi. Onu daha iyi tanımış olsaydım, bu sözüm ona nezaketimin bu yoldan çıkmış dâhiyi ne kadar kızdırmış olduğunu tam olarak anlayabilirdim, çünkü bu adamın kirli ve sıradan görünen alnının gerisinde muazzam bir hafızası vardı ve bunu biliyordu. Bu hafızada şimdiye dek basılmış her bir kitabın küçük bir sayfasının resmi silinemez bir şekilde kayıtlı duruyordu. Kitap ister dün, ister yüzyıl önce basılmış olsun, kitabın basım yerini, yazarını ve fiyatını bilirdi. Sanki okuyormuş gibi ezberden kitabın içindekileri söylerdi,
Salla başını, al maaşını. Onun felsefesi bu işte. Kitapların üzerinde oturmak yerine kara yollarında işçi olması gerekirdi."
Tam bir kitap kurdu, nesli tükenmiş türlerden hayatta kalan tek örnek."
Sahaf mendel
"Kitaplar hakkında her şeyi bilir ve istediğin bilgiyi nerede bulacağını da söyler.
Başarısızlığıma öyle canım sıkılmıştı ki daha fazla yerimde oturamadım ve salonda gezinmek için ayağa kalktım. Ayağa kalktığım anda birden anılar sel gibi akmaya başladı..
Sayfa 24
Olmuyor! Olmuyor
, daha odaklı bir şekilde düşünmek için gözlerimi kapattım.
Resim