Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Okursewer

Her sabah masasına uğrar ve "Günaydın " derdi.
Reklam
Bir astronom nasıl tek başına rasathanede oturup bir teleskoptan geceler boyunca yıldızları, onların gizemli hareketlerini, değişkenliklerini, sönüp yeniden doğmalarını seyrederse, Jacob Mendel de Cafe Gluck'daki yerinde oturur, gözlüklerinin ardından kitapların evrenine, günlük hayatımızın dünyasının ötesinde yaşayan ve bir yıldız sistemi gibi sürekli değişen döngülere sahip bir evrene bakardı.
onun bu ruh halini tek bir şey bozardı: Kitap sahiplerinin uzmanlığı için ona para ödemek istemeleri

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sanki kitaplar kilosuna göre satılıyormuş gibi sırayla kitabı iki eliyle tartar ve bir kızın gülü koklaması gibi kitabı koklayıp kokusunu içine çekerdi.
Nazikçe, dikkatli ve saygılı bir şekilde bu hazinenin sayfalarını çevirirdi. Böylesi anlarda hiç kimse onu rahatsız etmeye cesaret edemezdi, tıpkı kendini duaya adamış bir keşişe benzerdi ve aslında bu tanımlama doğruydu da, çünkü kitaba dalgın dalgın bakıp onukoklarken, sayfalarına göz atıp eliyle tartarken dinî bir ayin yapıyormuş gibi görünürdü. Kendini böyle kaptırdığı sırada kafasını sağa sola sallar, kendi kendine mırıldanır, arada sırada merakını veya hayranlığını dile getirmek için "Ah!" diye iç çeker ya da bir sayfasının eksik yahut da bir böcek tarafından yenmiş olduğunu görünce "Aman Tanrım!" diye ünlerdi.
Reklam
yüzünde her zaman dostane bir gülümsemeyle en çetrefilli sorunları çözmek için hazır beklerdi.
Kitap kurtlarının hepsi Jacob Mendel'i bilirdi
Şehir dediğimiz bu her biri canavarımsı kümelerde, orada burada aynı ve tek evreni minyatür olarak yansıtan fasetalar var, bunlar pek çok insan tarafından görülmez ama işin ehilleri, aynı zanaatın ustaları, aynı tutkuya gönül vermiş olanlar tarafından el üstünde tutulur.
kütüphanedeki kitapları kütüphanecilerden daha iyi bilirdi;
Bir kitapçının vitrininde gördüğü kitapların dış kapaklarını bile betimler; henüz kanvasa resmetmediği bir hayali gören bir sanatçının aynı canlılığıyla kitabı gözünüzde canlandırırdı.
Sayfa 30
Reklam
onu bir kitapçı asistanı ya da halk kütüphanesindeki bir memur yerine koyabilirdi. Onu daha iyi tanımış olsaydım, bu sözüm ona nezaketimin bu yoldan çıkmış dâhiyi ne kadar kızdırmış olduğunu tam olarak anlayabilirdim, çünkü bu adamın kirli ve sıradan görünen alnının gerisinde muazzam bir hafızası vardı ve bunu biliyordu. Bu hafızada şimdiye dek basılmış her bir kitabın küçük bir sayfasının resmi silinemez bir şekilde kayıtlı duruyordu. Kitap ister dün, ister yüzyıl önce basılmış olsun, kitabın basım yerini, yazarını ve fiyatını bilirdi. Sanki okuyormuş gibi ezberden kitabın içindekileri söylerdi,
Salla başını, al maaşını. Onun felsefesi bu işte. Kitapların üzerinde oturmak yerine kara yollarında işçi olması gerekirdi."
Tam bir kitap kurdu, nesli tükenmiş türlerden hayatta kalan tek örnek."
Sahaf mendel
"Kitaplar hakkında her şeyi bilir ve istediğin bilgiyi nerede bulacağını da söyler.
1.375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.