Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Okursewer

Suad, her gün, akşama kadar bin sabırsızlık işkenceleriyle bekliyor, bütün gün umduğu hâlde son saatte ümidini kesip onun gelmeyeceğini, gelse bile boş geleceğini düşünüyor, ümitsizliğe düşüyordu.
Reklam
“Sen ne yaparsan yap, ben izninizle ve iyi bir dinlenmeye yahut dinlenmeye niyetle gider şuraya yatarım”
Eylül
Eylül

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
daima gülümseyen, daima alçakgönüllü hâlleri bir yücelik sebebi oluyor, onu yükseltiyordu.
Ahlâkça, ağırbaşlılıkla, yumuşak huyluluk ve incelikle bu üstünlük Suad’a öyle bir hâl veriyordu ki; güzelliği bundan zenginleşiyordu.
Reklam
:))bu yaz böyle geçecek sanırım bugün anladik
Hava o kadar sıcak, o kadar durgun olmuştu ki, hepsi baygın baygın perdelerin arkasına sinen serince gölgeye sığınmışlardı.
Şehrin harıltısı içinde yaşadıkça insana biraz huzur, biraz kır, bir-iki kuş sesi pek hoş geliyor.”
Tartışmaya açık?sizin kalabalıkla araniz nasıl..
“Evet, öyle bir yer olmalı ki, insan kalabalıkta yaşamalı; fakat iyice görmeden...”
Ah sessizlik)
Süreyya, daldığı sessizlikten uyanarak: “Ben olsam Büyükada’ya gitmem... Daha ıssız bir yere... Öyle bir yer olsun ki, ben kalabalık içinde olayım da yine orada yaşamayayım... Ben gitsem, mesela Heybeli’ye, yahut Burgaz’a...”
“Buradan nereye gidersiniz?”
“Ada’ya... Şimdi ada, gittikçe güzelleşir, İstanbul’un en güzel yeri, bu ayda adalardır. Dayıma gider kalırım... Hele pazar günleri o kadar kalabalık oluyor ki...”
Reklam
"Dün olanları çok fazla düşünme. Yarın olacaklardan endişe duyma. Geleceğe ya da geçmişe bel bağlama Yaşadığın ânı değerlendir, zamanı boşa harcama." -Ömer Hayyam
Gece o kadar güzel ki, faydalanmamak cinayet sayılır.”
“Fakat ben seni böyle daha çok seviyorum; herkes zengin olabilir fakat senin gibi olamaz...”
Her gün, bir gün önce şüphe etmediği içtenliği daha çoğalmış görüyordu.
2.061 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.