Oktay Dinç
@OktayDinc
53 kütüphaneci puanı
630 okur puanı
Ocak 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Biri de benim
"Yalnız başına yaşamaktan sıkılmıyor musunuz?
Yaşlı adam, süt kovasını bir elinden ötekine geçirip, bir süre düşündükten sonra bilgece bir ağırbaşlılıkla:
"Bu kişiye göre değişen bir şey!" dedi. Benim böyle bir sıkıntım yok. Yalnızca karım öldüğünde böyle bir duyguya kapılmıştım. Kimileri kalabalık ortasında yalnız kalır, bu duyguya kapılır. Ben de onlardanım...
Sayfa 176Kitabı okuyor
Ama nereye kadar?
Günışığı, şimdiye dek, bir kadını sevmekten, çiçek hastalığından kaçar gibi kaçmıştı.
Sayfa 118Kitabı okuyor
Sevk ve İskan kararı, sadece Osmanlı Devleti'nin Ermeni vatandaşlarına yönelik bir karar değildi. Bunun aksine bu karar hiçbir etnik grubu hedef almamış, devlet otoritesine isyan etmiş, düşmanla işbirliği yapan bütün gruplar için uygulamaya konulmuştur. Ancak 1915 yılında isyan eden gruplar içinde en çok sorun çıkaran grup Ermeniler olduğu için haliyle bu grup göçe tabi tutulmuştur.
Sayfa 218Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Anlıyor musun Hristo, toprağa borçluyuz biz, Türk atlarının nalları ezmedikçe onu, toprak bize küskün kalır, anlıyor musun Hristo? Al bayrağın gölgesi düşmedikçe üstüne, toprak bize küskün kalır.
Sayfa 279Kitabı okudu
O sevgi denen şey düştü mü yüreğine bir kere, gayri her şeyi seversin, Allah vergisidir o, kurtuluş olmaz...
Sayfa 234Kitabı okudu
Göğüslerinden umut taştı; güldüler. Bilerek, isteyerek, sevinerek! Mezarlarını kazdılar. O mezarlar ki, Bekirlerin, Selimlerin üstüne kapanınca başka bir fidan boy atacak kızanların kafalarından, hürriyet tomurcuklanacak küçücük yüreklerde... "Türklük diye bir şey var, diyecekler. Gerekirse ölünür uğruna."
Sayfa 150Kitabı okudu
Sait Halim Paşa'nın meşrutiyete ilişkin görüşleri şu anlayışında da çıkarılabilmektedir: "Bir müslümanın en kudsi vazifesi hür olmaktır ve insan için, hürriyeti olmadıkça ne gerçek saadet ne de gerçek terakki mümkün değildir.
Sayfa 100Kitabı okudu
"Seninle yeniden karışacağız ve bu kez insan bedenleri yükümüzden kurtulmuş olacağız."
Sayfa 193Kitabı okudu
Onların inancına göre zamanın akıp gitmesinin amacı bir insanın daha mükemmel, daha bilge hale gelmesi ve kendi varoluşunu dile getirmede daha başarılı olmasıydı.
Sayfa 179Kitabı okudu
Yenilikler, ancak onlar için yer açtığınız zaman yaşantınıza girebilirler.
Eğer bir kişi yedi yaşındaki inançları ile otuz yedi yaşında kendini hala iyi ve mutlu hissediyorsa, bu kişi ömrünü boşa harcamış demektir. Eski düşüncelerden, alışkanlıklardan, inançlardan ve sırasında eski arkadaşlıklardan sıyrılmak gerekir. Bir şeyleri arkada bırakıp yürüyebilmek güç bir derstir ama yine de yermek gerekmez. Bu onun için sadece bir zorunluluktur.
Hasan Tahsin
1. Dünya Savaşı'nın başlarında yine Teşkilat-ı Mahsusa mensubu olan Osman Nevres adlı şahıs da Bulgaristan ve Romanya'da bazı kişileri takip etmekte görevlendirilmiştir. Osman Nevres, bu görevleri esnasında ve sonrasındaki gazeteciliği esnasında Hasan Tahsin takma adını kullanmış ve İzmir'in işgali esnasında şehit edilmesinden sonra da bu isimle anılagelmiştir.
Sayfa 82Kitabı okudu
Çok kazanmak istiyordum fakat bu dünyada biliyorsunuz ancak işini bilenler kazanır.
"İnsanların düşmana da ihtiyacı vardır. Dostlarının değerini bilmek için."
"Beni anlamıyorlardı. Zararı yok. Zaten beni daha kimler anlamadı"