Onur Kabak
@Onurkbk32
Faber est suae quisque fortunae.
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Lisans
9 reader point
Joined on January 2023
"Revaçta olan bir iktisadi gelişme teorisine göre, gelişmemiş cemiyetin en göze çarpan vasfı, yüksek nüfus artışı nispetine karşı yetersiz gelir artışı ve bunun neticesinde daimi bir fakirleşmedir. Düşük hayat standardıyla beraber sermaye birikiminde yetersizlik, ilk ihtiyaçların tatminine yönelik basit bir yaşam tarzı, gelenekçilik, geri kalmış cemiyetlerin başlıca karakterleri arasındadır..."
Sayfa 85 - 'Atatürk ve Türkiye'nin Modernleşme Problemi', Kronik Kitap
"...Bir yandan okuryazarlık artarken, televizyon, tüketicinin görüntülerle beslendiği, beynini değil de gözlerini ve kulaklarını kullandığı yeni tür bir cehalet yaratıyor. Özetle, verimliliği gitgide artıran makineler ürettiğimiz halde, insanın kendisi en önemli niteliklerinden bazılarını yitiriyor. Hep daha çok büyümekten, daha verimli olmaktan ve daha hızlı büyümekten başka hiçbir amacı ve vizyonu bulunmayan büyük örgütlenmenin yönettiği edilgin bir tüketici olup çıkıyor."
Sayfa 50 - Say YayınlarıKitabı okudu
"... Çocuklara hala öğretilmekte olan ve erişkinlerin çoğunluğunun hala inandığı bilinçli değerler dizgesi ile erişkinlerin eylemlerine yol gösteren çelişkili değerler dizgesi arasındaki ayrılık, insan enerjisinin çarçur edilmesine, vicdan azabına ve amaçsızlık duygusuna yol açar."
Sayfa 50 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
"... Hesiodos'un Erga (İşler) adlı eserine göre bu betimleme şöyledir: "Kuşaklar gelip geçtikçe, gitgide daha bir kötü olurlar. Zaman gelip öyle fena olacaklar ki, güce tapacaklar; kudret, onlara haklı gelecek ve iyiye olan saygı silinip gidecek. En sonunda, kötülüklere hiç kimse kızmaz ya da sefaletin varlığından hiç kimse utanç duymaz olunca, Zeus onları da helak edecek. Yine de o zaman bile, bir şeyler yapılabilir, yeterki sıradan insanlar ayağa kalksınlar ve kendilerini ezen egemenleri alaşağı etsinler."
Sayfa 41 - Say YayınlarıKitabı okudu
"... Şimdiye dek alışmış olmam, katılaşmam gerekirdi ama öyle deneyimler, öyle tanıklıklar var ki, insanda iyileşmeyecek yaralar açıyor, bellek tetiklendiğinde o ilk dehşeti tüm canlılığıyla yaşatan bir duyarlılık bırakıyor..."
Sayfa 123 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"...Benim kastettiğim, duygusal ve zihinsel açıdan, onların ne kazanırlarsa yiyip içmeleridir. Her ihtiyaçlarını derhal doyuruyorlar, öğrenmek için pek az sabır gösteriyorlar, düş kırıklığına kolayca göğüs geremiyorlar, kendi içlerinde bir merkezden, bir kimlik duygusundan yoksunlar. Bu yüzden acı çekiyorlar ve kendilerini, kimliklerini ve yaşamın anlamını sorguluyorlar."
Sayfa 40 - Say YayınlarıKitabı okudu
"...Tüketimimiz de aynı ölçüde yabancılaşmıştır. Tüketimi belirleyen, gerçek gereksinimlerimiz, damak zevklerimiz, gözlerimiz ya da kulaklarımız değil, daha çok, reklam sloganlarıdır."
Sayfa 35 - Say YayınlarıKitabı okudu
