Yalnızlık, istediğiniz kişinin yanında olamayacağını bildiğiniz hâlde onun yanında hâlâ umut etmekti. Yalnızlık tek başına olmaktan çok kalabalıkta aradığınız yüzdü. Ve yalnızlık, çaresiz ağlayışlardı, haykırışlardı, içi boş gülümsemeler, yarım bırakılmış yemekler, dinlenmiş müzikler, içi boşalmış ağrı kesiciler, dolunaya karşı iç çekişlerdi. Yalnızlık hayatın ta kendisiydi.