" Hep mükemmel biri olmamı isterdi, olduğumdan başka biri. Beni başka şekilde hayal etmişti kafasında, bu ideale uymadığım için de hep üzülürdü."
(Amiel, 5.10.1879)
Kalbimi kelimelerle doldurdum. Mektupların onun için parmaklarını yakıyor. Dudaklarını da yakacak. Dudaklarını ve bütün varlığını. Ben pervane değil, ateşim. Kıskanıyorum kelimeleri. Birer kelebek gibi sana uçuyorlar. Kelimeler senin kokunla sarhoş. Saçlarını okşayan rüzgarı kıskanıyorum. Tenine sarılan entarini kıskanıyorum. Saçlarında dolaşan tarağı kıskanıyorum. Anlıyor musun? Aynanı kıskanıyorum. Yatağını kıskanıyorum. Yılları kıskanıyorum. Kimsin sen? Kadın veya serap. Tanrı’yı kıskanıyorum. Seni beraber yarattık. O başladı, ben tamamladım. Sevmek yaratmak demektir.
Sen istiyorsun ki, kucağında yaşadığın dünya hep aynı kalsın, havan aynı, suyun aynı, dekorun aynı... bu mümkün mü? Mümkün değil, çünkü hayatın kanunu değişmek. Zaten zindanında yeni pencereler açılmazsa boğulmaz mısın?
Kitabın gerçek hikayelere dayanıyor olması farklı bir bakış açısıyla okumaya sebeb oluyor. Üslup ve içerik açısından yazarın bundan önceki kitapları ve Z Raporu arasında uçurum var diyebilirim. Ramazan, b filmleri koleksiyoncusu abi, Zöhre, ve diğerleri hepsi hayatın içinden gelen ve muhakkak hepimizin gördüğü yanımızdan geçtiği ve farkına varmadığımız karakterler. Keyifle okudum tavsiye olunur :)
Z RaporuAli Lidar · İthaki Yayınları · 20163,736 okunma
Ama onlar hiç konuşmaz.Çünkü öyle şeyler duymuş ve yaşamışlardır ki artık tahammül edebilecekleri tek şey sessizliğin şefkatidir.Çok güzel severler birbirlerini,hiç olmayacak şekilde severler ve bu aşkı tek bir sözle bile kirletmezler