Devletin çekirdeğindeki tahıl yetiştirenler ve köleler evcilleştirilmiş tebaa iken; toplayıcılar, avcılar ve göçebeler yabani, vahşi, evcilleşmemiş insanlar, yani barbarlardı. Yaban hayatı, haşaratlar ve küçük yırtıcılar evcilleştirilmiş hayvanlar için neyse, barbarlar da evcilleştirilmiş tebaa için odur. En iyi ihtimalle ele geçirilememiş kişiler; en kötü ihtimaldeyse yok edilmesi zorunlu bir rahatsızlık kaynağı ve tehdittirler. Yani ekili arazilerdeki ayrık otları evcilleştirilmiş ekinler için neyse, barbarlar da uygar yaşantı için aynı şeydir. Birer musibettirler ve hasat vakti davetsiz bir şekilde açığa çıkan bu insanlar, kuşlar, fareler ve sıçanlar devlet ile uygarlık için tehlike kaynaklarıdır. Ayrık otları, haşereler, küçük yırtıcılar ve barbarlar ("evcilleştirilmemiş” kişiler) tahıl devletindeki uygarlığı tehdit eder. Boyunduruk altına alınıp evcilleştirilmeleri, bu yapılamıyorsa da imha edilmeleri veya mutlak surette evin dışında tutulmaları gerekir.