Fakat herkes bilir ki sahneye çıkarılan güç ne
kadar soylu ise onun vereceği zevk de o kadar
büyük olacaktır; çünkü zevk her zaman bir
kimsenin kendi güçlerinin kullanımını
tazammun eder ve mutluluk bir zevkin sık sık
tekrarlanmasına dayanır. Bu bakımdan duygu
ve duyarlık zevklerinin diğer her iki temel zevk
türünden daha yüksek bir yer işgal ettiğini hiç
kimse inkâr edemez ki bu sonuncular
vahşilerde eşit, hatta daha yüksek derecede
mevcuttur; insanı diğer hayvanlardan ayıran da
duyarlığın bu ağır basan miktarıdır.
Sıradan insanlar sadece zamanlarını nasıl harcayacaklarım düşünürler; herhangi bir yeteneğe sahip insan onu kullanmaya çalışır. Sınırlı akla sahip insanların can sıkıntısına meyyal olmalarının nedeni, akıllarının mutlak manada iradenin sevk edici gücünün harekete geçirileceği (tatbik sahasına konulacağı)
araçtan başka bir şey olmamasıdır; iradeyi harekete geçirecek özel bir şey olmadığında, atalet halinde kalır ve akıllan tatil eder, çünkü irade gibi o da, sahneye koyacağı harici bir şeye ihtiyaç duyar. Sonuç; bir insanın sahip olduğu güç her ne ise onun korkunç bir durgunluğu, tek kelimeyle can sıkıntısıdır.