Beş dakikalığına bile kendinizi bok gibi hissetseniz son derece mutlu ve harika hayatları olan insanların 350 fotoğrafıyla bonbardıman ediliyorsunuz, bu durumda hatanın sizde olduğunu hissetmemeniz imkansız kuşkusuz.
Dünya size durmadan daha iyi bir yaşama kavuşmanın yolunun fazlası, fazlası, fazlası olduğunu söylüyor; daha fazla satın al, daha fazlasına sahip ol, daha fazla yap, daha fazla seviş, daha fazla ol.
Benim, bana ne yapmam gerektiğini SÖYLEYEN bir şeylere ihtiyacım var, böylece tahmin yürütmek zorunda kalmam. Şimdiye kadar kendi kararlarımı kendim veriyordum ama sonuçtan pek memnun değilim.
Başını yana eğdi. "Hayatını yaşa Alexis." Gözleri ansızın maviden içimi yakıp geçen göz alıcı zümrüt yeşiline döndü. "Acınası ve yalnız hayatını yaşa."
Ah Tanrım, kalbimin küt küt attığı belli oluyor muydu? Filmlerdeki, kızın oğlanın kendisini öpeceğini düşündüğü ve bu yüzden gözlerini kapatıp dudaklarını uzattığı o sahnelere benziyordu. Farklı olan tek şey benim sırf dudaklarımı değil, tüm ruhumu uzatmamdı.
Lisenin acınası tarafı da buydu işte. Herkes olmadığı kişi olmak için uğraşıyordu. Daha kim olduğumuzu bile bilmiyorsak, başka biri gibi davranmayı bırakın, nasıl kendimiz gibi davranabilirdik ki?
Benim problemim, uyumsuz tiplere bile uygun olmamdı.
Hiçbir yere uymuyordum.