Ertesi gün, yani pazar günü lise kilisesindeydi, orada müdürle ve ahbaplarıyla karşılaştı. Sanki hepsi cahilliklerini ve hayattan duydukları memnuniyetsizliği itinayla gizlemekle meşgul gibi geliyordu ona, kendi de huzursuzluğunu belli etmemek için şirin şirin gülümsüyor, havadan sudan söz ediyordu. Sonra istasyona gitti ve orada posta treninin gelişini ve gidişini izledi, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşmak zorunda kalmadığı için mutluydu.
Sayfa 56