Çiçekler hiçbir şeyin kalıcı olmadığını öğretir bize; ne güzellikleri kalıcıdır ne de solgunlukları; çünkü sonradan yeni tohun verirler. Mutluyken de üzgünken de hatırla bunu. Her şey geçip gider, yaşlanır, ölür ve yeniden doğar.
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri- Gary Small, Gigi Morgan
Düzenli kitap okuyanlardansanız ve başladığınız her kitabı bitiremediğiniz bir döneme girdiyseniz ve sizi bu bataklıktan çıkartacak bir kitap arıyorsanız veya kitap okumaya çoook uzun bir ara verdiyseniz ve tekrar düzenli okumak istiyorsanız doktor Gary Small’ın anılarını eşi Gigi Morgan’ın yardımlarıyla topladığı bu kitaba başlamanızı kesinlikle öneririm. Kitabın ismi ‘Bir Psikiyatristin Gizli Defteri’ ama kitabı okuduğum süre boyunca kitaptan ‘Bir Psikiyatristin Günlüğü’ diye bahsettim çünkü yazar hastasının hikayesine başlamadan önce, nöbette olduğunu kahve içtiğini köpeğini yürüyüşe çıkardığını; o hastasının tedavi sürecinde, başına neler geldiğini hangi hastanede çalıştığını kitabın akışına dahil etmiş. Kitapta bulunan on beş hikayenin on beşinde de acaba bu ben miyim diyerek “Delicesine Endişeli” hikayesinde geçen ‘tıp öğrencisi hastalığına’ yakalanabilirsiniz:) Bazı hikayelerde üzülüp bazı hikayelerde gülebilirsiniz bazı hikayelerde de şok olabilirsiniz. Kitabı çok beğenebilir hatta hiç beğenmeyebilirsiniz. Doktoru yargılayabilirsiniz hayran da kalabilirsiniz. Zaten kitabı güzel yapan şeylerden biri de bu bence. Diğer bir güzelliği de psikiyatrik hastalıklar hakkında tıbbi jargondan gerektiğince arındırılmış şekilde bilgiler vermesi ve meraklılarına kitabın sonunda kaynak belirtilmesi.
Sonuç olarak kitap benim ‘işim bitse de kitabımı okusam’ kategorime net bir şekilde girdi.