İngilizce - Rusça - Arapça - Osmanlıca
На то и ум, что́бы достичь того́, чего́ хо́чешь.
Ф.М.Достоевский
"En büyük savaş, cehalete karşı yapılan savaştır." - ATATÜRK
Bu ülkede iki şey üzerinden tüccarlık yapılıyor.
1- Din
2- Mustafa Kemal
Bu ikisi üzerinden insanlar sömürülüyorlar. Ve insanlar sömürü altında olduklarının farkında bile olamıyorlar.
Mustafa Kemal’i hakkıyla bu millet ne zaman tanıyacak, araştıracak bilmiyorum ama elbet ki bir gün her şey bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak bundan eminim..
Emin olun çok geniş bakıyorum zaten geniş bakmazsam öyle konuşmaz idim dediğim gibi şimdi olduğu gibi sahte Din Tüccarları önceden de varmış ki Atatürk yapacağını yapmış diyelim
Siz dediğim kanalı izleyin bir İnşaAllah
Gizem Hanım, nankörlük bu arkadaşın damarlarına işlediği için, muhtemelen "Yunan galip gelseydi daha rahat olurduk" kafasında oldukları için, anlamazlar.
2000 yıllık Türk tarihi diyor...Türk tarihini 2000 yıllık sandığının cehaletine mi yansam, 2000 yıllık olduğunu varsaydığımızda, İslam gelmeden önceki 600 yılda ölenleri nasıl şehit ilan ettiğine yansam, şehitlik kavramından bir haber olmasına mı yansam bilemedim...Dedim ya bunlara çifte cahil deniyor, cahil cesareti de burdan geliyor...
Kurtuluş Savaşı karşıtı Alemdar gazetesinde “İslâmın kilidini İngilizler koruyacak” diye yazdığı halde, güvendiği-sığındığı-mandacılığını savunduğu İngiliz İslamının kendisini koruyamadığı, mahkeme zabıtlarına göre İngiliz Ajanı bir vatan haini olan ve bu suretle asılan İskilipli Âtıf ile birlikte; Milli Mücadele düşmanı Teâlî-i İslâm Cemiyetinin
Bu arkadaşın tarihe dair bilgisi ile bu kıt bilgisinden neşet eden tasavvurunu; ümmetçilik meselesini Şerif Hüseyin'e dayandırması yeterince ispat etmiş arkadaşlar.Be mübarek adam,sen ondört asırlık hilafet/imamet tarihini getirip son asırda sahte halifelik peşine düşen adama kilitler bunun üzerinden değerlendirme yaparsan sirkatin arzetmiş olursun.Üstelik Kütübü Tisa'daki hadisler hakkında önce uydurulmuş diyen sonra da meselenin diğer ucuna zıp zıp zıplayarak kulaktan duyduğu belli olan mütevatir kelamını istimal eylemesi de bu mefhumların tümünü taklitçi/müstaprip zevattan apardığını ifşa etmiş.Ortaya bir tane dahi belge koymadığı halde de belgelerle konuştuğunu zanneden bu zâta cevap vermek tüm Müslümanlar için vakit israfıdır da iyi niyetli bi kardeşi yoldan alıkoymasın diye yazmalı birkaç kelam.
İnadına Mustafa Sabri,inadına Hilafet!
ve beşeri ideojilerin yıkılacağını haber eden Kuranı Hakimin ve sünnetin izine inadına daha çok yapışma vakti!
İnternetten dini ve tarihi ilim satmaya çalışan ve ilmi seviyesinin, takipçi ve beğeni sayısıyla eş değer görerek muhtemelen arttığını düşünen güruhun; ispatı tarihle sabit olan belgeleri ve zabıtları iddia olarak görerek ispat beklemesi, hezeyandan başka bir şey değildir.
Anlayacağınız dilde söyleyelim... Arşivlere gidin! Açın!Okuyun!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
(...)Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca
Saraydan Sürgüne bu incelemem aklıma geldi. okuyunuz lütfen.
şimdi yorumların hepsini okuyamadım ama incelemeyi yapan arkadaşın Vahdettin haindir cümlesine rastgeldim. tarihi olayları günün şartlarında değerlendirmek çok yanlıştır. tarih döneminde değerlendirilir. başka bir mesele. kimin hain olduğunu tarih tescil edemez. yani en azından çok açık ve seçik olmadığı sürece. vahdettin ile ilgili de çok açık bir bilgi yoktur bildiğim kadarıyla. atatürk ile ilgili aksi bir görüş de mevcuttur mesela. bilinenin aksine atatürk'ü, vahdettin'in bilerek ve isteyerek anadolu'ya gönderdiği ve padişahın gizli yardımları ile atatürk'ün arkadaşları ile birlikte vatan için savaştıkları da öne sürülmektedir. bilebilir miyiz bunun doğru olup olmadığını. bilemeyiz. çünkü o zaman hiçbirimiz yoktuk. atatürk ile vahdettin aralarında bir anlaşma yapmışlarsa bunu ancak öbür tarafta öğreneceğiz. bu yüzden böyle flu bir konuda kesin yargılara varmamak lazımdır diye düşünmekteyim.
"Atatürk'ü Samsun'a Vahdettin gönderdi..." diyen güruhtan bazılarının kalkıp utanmadan Atatürk'e sövmesi ironiktir zira Atatürk'ün Samsun'a Vahdettin tarafından gönderildiğini tasdikleyen bilginin kaynağı, gene Atatürk'ün kendisidir. Atatürk yıllar sonra bir Amerikan elçisine Yıldız Sarayında Vahdettin ile yaptığı görüşmeyi, krokisini dahi çizerek anlatmıştır... Lakin Vahdettin, yeni devletin ayak sesleri gelmeye başlayınca kendi tahtını korumak adına, mücadeleye köstek olmuştur.
İşgal dönemlerinde yabancı devletlere karşı dik bir duruş sergilemekten aciz olan ve basiretsiz bir tutum sergileyen Vahdettin; hain de değildir kahraman da değildir. İfrat ve tefrit hastalıklı zihinlerin ürünüdür.
Damat Ferit ise katıksız bir ahmak ve beceriksiz bir adamdır.
Kuran'dan yardım istemeli.🥀
İşte Taha Suresi. Son günlerde favori surem. Çevrenizde size "Taha Suresi'ni okumalısınız", diyen insanlar varsa, bilin ki çok kısmetlisiniz.
Keşke "Tahanın" nereden geldiğini de bilecek kadar kısmetli olsanız...
Ayrıca, "Kuran'dan" diye yazdığınız şeyin doğru yazımı "Kur'an'dan" şeklindedir.
Türkçenize ve bu imla kurallarına olan müktesebatınıza hayran kaldım(!) lakin bahsettiğiniz kelimeyi bilhassa öyle yazdım.
Konu ettiğiniz şahıs kitabında anlamını biliyor muymuş? Varsa anlamını aktarabilir misiniz acaba? Anlamını bilmediği şeyi neye istinaden özel veya cins diye ayırıp ilgili imla kuralını kullanmış?
Ya da en doğrusu bu iş, yayıncının kendi insiyatifiyle yapılmış bir işlem olabilir mi?