İsmail Barış Yavaş

İsmail Barış Yavaş
@PithagorasLamios
Uyku en suçsuz varlıktır, uykusuz insansa en suçlu varlık...
Sayfa 26
Reklam
158 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Grigory Petrov
8.6/10 · 100,7bin okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yaban
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
8.4/10 · 44,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatımın son dakikasına kadar başımdan ne gelip, ne geçecekse bu küçük kalemle bu kapsız deftere yazacağım. Gece karanlıkta, bu millî facianın bütün esrarını buraya dökeceğim, onu bir taşın altında bırakacağım. Çok geçmez, hayır, hayır, ya iki, ya üç gün sonra buralarda tekrar Türk askerlerinin çarık sesleri duyulacaktır. Bunlardan bir kısmının yolu mutlaka buraya uğrayacaktır ve bu zavallı viraneyi gezip görmeden geçip gitmeyeceklerdir. İşte, tam bu gezintilerin birinde, tıpkı Mehmet Ali’ye benzeyen yağız bir er, bu defteri bularak subayına koşacaktır. Otuz iki dişini birden sırıtan bir tebessümle sırıtarak: -Efendi, efendi şuna bakıversene, acep, nedir ki?... diyecektir. Subay, defterin yapraklarını yavaş yavaş çevirmeye başlayacaktır. Bu merak defterin son yapraklarına doğru derin bir heyecan halini alacaktır. Ondan ricam şudur ki, burada bana bir yabancı muamelesi ettikleri, beni kendilerinden sanmayıp daima manevi bir cezaya mahkûm kıldıkları için köylülere bir öfke bağlamasın. Onları, ben küçük sığırtmacın ölüsü başında affettim. Ve bu umumi facia anında hepsine, hattâ Salih Ağa’ya bile hakkımı helâl ediyorum. Bunların hiçbiri “ne yaptığını” bilmiyor. “Eğer bilmiyorlarsa kabahat kimin? Kabahat benimdir. Kabahat, ey bu satırları heyecanla okuyacak olan arkadaş; senindir. Sen ve ben onları, yüzyıllardan beri bu yalçın tabiatın göbeğinde, herkesten, her şeyden ve her türlü yaşamak zevkinden yoksun bir avuç kazazede halinde bırakmışız. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. Ve cehalet denilen zifiri karanlık içinde, ruhları, her yanından örülü bir zindanda gibi mahpus kalmıştır.”
Sayfa 180Kitabı okudu
Sabah oldu. Ama, ne sabah! Çığlıklar içinde bir sabah. Kadınlar bağırıyor ve çocuk hıçkırıkları köpek ulumalarına karışıyor. Sanki bir gemi batmak üzere. Sanki çılgın bir bestekâr iptidaî bir orkestrada, “Dünyanın sonunu”nu çalıyor.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Reklam
Geri17
118 öğeden 106 ile 118 arasındakiler gösteriliyor.