Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Pluviartem

Pluviartem
@Pluie_Art
Sıkı Okur
Dünyayı, onu istila etmeden tanıyan bir çocuğun sonsuz merakı, zekice taze gözleri ve keşfetme duygusuyla tanıyın.
Martin Prechtel
Martin Prechtel
Duygular doğuştan gelmiyor, ancak insanın daha temel özellikleri aracılığıyla üretiliyor. Evrensel değiller ve kültürden kültüre değişiyorlar. Dışarıdan tetiklenmiyorlar; onları siz yaratıyorsunuz. Vücudunuzun fiziksel özelliklerinin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkıyor. Beyniniz o kadar esnek ki içerisinde yetiştiği kültüre ve çevreye göre kendini hızla şekillendiriyor. Duyguların da bir gerçekliği var; ancak bu gerçeklik, moleküllerin ve nötronların var olduğu gerçeği gibi değil. Duyguların gerçekliği de paranın gerçekliğine benzer bir yanılsamadan ibaret: Nasıl ki para dediğimiz şey insanların anlaşmasının bir ürünüyse, tıpkı öyle!
Sayfa 14
Reklam
Çevremizde herhangi bir şey yaşandığında duygularımız, sanki biri bir düğmeye basıyormuşçasına otomatik olarak harekete geçer. Duygularımızı gülümseyerek, surat asarak, kaşlarımızı çatarak veya herhangi birinin kolayca anlayabileceği diğer karakteristik şekillerde yüzümüz aracılığıyla ifade edebiliriz. Duygularımız kahkahalar, çığlıklar ve bağırışlar ile sesimizden ko- layca ayırt edilebilir. Vücut duruşumuz da her mimik ve hareketiyle duygularımızı ele verir.
Sayfa 10
Bendenize gelince, sahibi tarafından kurulması unutul­ muş, antika bir saat gibi olduğum yerde kalmıştım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
8/10 puan verdi
Spinoza’nın aforizmaları çok yönlülüğü ve akılcığılıyla düşünmeye itiyor. Ancak seçki daha iyi derlenebilirmiş, temalara göre ayrılsa tekrarın da önüne geçebilirlermiş ancak bir o konu bir bu konu derken bir kaç sözü tekrar yazmışlar. Ayrıca kitabın girişinde kısaca Spinozadan bahsetmek aforizmaları bir temele oturtabilirmiş
Yaşamak Dediğimiz Şey
Yaşamak Dediğimiz ŞeyBaruch Spinoza · Zeplin Kitap · 2019282 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak Dediğimiz Şey
Yaşamak Dediğimiz ŞeyBaruch Spinoza
7.7/10 · 282 okunma
Reklam
ayna...
İnsanları uzaktan seyrederken, onlara her zamankinden yakın olabilirsin. Eğer bakmayı bilirsen gözlerin sana oyun etmez, dosdoğru görürsün. İçte saklı olanı, acıtanı, kanatanı görürsün. O vakit anlarsın ki o dediğin sensin, seyrettiğin kendi bedenin, kendi sûretin; ağladığın kendi acıların.
232 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Her okuyuşumda kafamı karıştırıp ruhumu aydınlatan kitap, kapısını araladığı zaman tüm hanelerde kendini bulduran, dolaştığı tüm sokaklarda kaybettirip yine suya vardıran kitap… Geçmişi geleceği rüya şimdiyi de mana kılan bir hal
Pinhan
PinhanElif Şafak · Doğan Kitap · 20184,221 okunma
Hatıralar mı? Geçmişin kendisi rüyadır zaten; bir sürü bölük pörçük rüya.
Olduğundan daha hakir görülmekten değil, olduğundan daha büyük görülmekten korkuyordu
Reklam
Hangi tarafa meylederlerse etsinler, bunu son derece mübalağalı bir şekilde yaptıklarından, baktıklarında görmüyor, dokunduklarında hissetmiyorlardı
O gece kitabın kapağını açıp da ilk kelimenin, ilk harfiyle göz göze geldiğinde birdenbire gördü ki, aşkla yoğrulan bu kitap konuşmaktansa susuyor; anlatmaktansa dinliyor; bir sırrı ifşa etmektense aşikâr olan ne varsa sırra çeviriyor; ve son satırına gelindiğinde sil baştan yazılıyordu. Bu kitap okunmuyor; o, insanın içini okuyordu. İnsan onunla kendini okuyordu.
Benim mekânım balçıktır/ gıdam ise safi aşk/ korku ile beslenmez imanım/ korku dediğin safi yalandır/ korku ile yakaran/ bir kendini sever/ aşk ile yanıp tutuşan/ geçer serden/ her dem yeniden tutuşturur küllerini
Her gün bir yerden dönmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne âlâ Dünle beraber gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
2.998 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.