Total üretilebilirlik aynı zamanda dijital fotoğrafçılığın temelidir. Analog fotoğrafçılık, bakana orada olanın/verilenin varlığını tasdik eder. “Öyleydi”nin/“bu vardı”nın olgusallığını belgeler. Bize, gerçekten orada olanı gösterir. Fotoğrafçılığın gerçeği, öyleydi’dir ya da şu vardı’dır. Dijital fotoğrafçılık, hakikat olarak olgusallığı yok eder. Gerçekliği bir referans olarak ortadan kaldırarak var olmayan yeni bir gerçeklik üretir.
 Unutkan mahluklar olarak, geçmiş umutlarımızın saçmalığını örtbas eder ve daha cazip ham hayallerin ardına düşeriz. İşte insan varoluşu diye bilinen şey de, kendini unutuşun bu sonu gelmez döngüsüdür.