Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Polarisin Kitapları
Polarisin Kitapları
@PolarisKitap
15 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Merhaba kitap okumayı çok sevenler ve Jane Casey okumayı sevenler. Jess Tennant serisine bir yeni kitap "Üçe Kadar Say" seriye beklenen yeni heyecan dolu maceranın biletini okurun eline çoktan verdi. Bu yolculuğa çıkanlar kitabı son sayfasına kadar soluğunu tutarak okudu. Vee son sayfada nefesini bıraktı. Olayların hiç hızını kesmediği
Merhaba hem kitap, hem de okumayı çoook sevenler. Yazar Ling Ma' nın "Salgın" isimli kitabını okudum ve sizler için fikir olsun diye paylaşmak istedim. Pandemi döneminde Salgın kitabı mı okunur? demeyin! Çokta güzel okunur. Hem de asıl şimdi okunur. Hem de tam da kapanma günlerinde bir parantez açar hayatımıza.
Candace Chen, korkunç
Bu kitap her bir kitap kurdunun kabusu. Fahrenheit 451 ne büyüleyici bir isimdir. Nedir anlamı? Kitap kağıtlarının tutuştuğu ısı derecesi...
İsminden, kitabın her bir cümlesine kadar iliklerime işleyen, olağanüstü insanı saran içine çeken bir bilimkurgu. Kitabı okurken konunun ne dışındasınız, ne de içinde. Sürekli bir macera şeklinde ilerlemesi
Okur Takip Önerileri
Aman canım kalbinde kuralları mı olurmuş? Pek tabii olur, olmaz mı? Aşık olduğu ya da aşık olduğunu sandığı anlar dışında yani.
"Kalbin Kuralları" Lord Hayden Rotwell ve sevgili pek saygı değer hanım efendi Alexia arasında - çünkü o hanım efendilik ve düşkünlük arası bir noktada- davetsiz başlayan bir aşkın, mutluluk dolu bir evliliğe dönüşüp dönüşemeyeceği sorusuna cevap aratırken diğer yandan Alexia'nın pek bir sevdiği kuzenlerinin yarattığı karmaşadan hem kendisinin hemde yakınlarının ne derece etkileneceği ve bu karışıklığın bir çözüme ulaşıp ulaşmayacağının telaşesi içinde okuyup bitirebileceğiniz, aşk dolu roman. Kitabın okunulabilirliğini yükselten, okurun heyecanını canlı tutan, dramatik ve kaos anı eşiğine yakın bir olay zincirine tutunmuş aşkı konu edinmiş oluşu bence. Şöyle ki Alexia kuzenleriyle yaşamaktadır. Siradan olan bir günde Lord Hayden, Alexia'nın - kendisini himayesi altına alan kuzenleri- kuzeni ile sır dolu bir görüşme için kendilerini ziyaret etmiştir. Zaten sınırlı bir bütçesi ve akrabalık ilişkileri unutulduğunda sığıntı olduğu kuzenlerinin evinden Lord Hayden'in çıkışı ile beş parasız ve ortada kalakalmıştır Alexia. Lord Hayden'in bu ani ziyareti kuzenlerinin iflası ve kendisinin de düşüşü olmuştur. Peki Alexia kendisini ve kuzenlerini beş parasız birakan bu Lord için sevgi besleyebilecek midir? Peki kuzenleri iflasa sürükleyen o neden nedir?
Boş vaktini değerlendirmek isteyenler için önerilir. Okuyacak olanlara keyifli okumalar olsun.
"Hatasız insan olmuyormuş ve masallardaki gibi bir mutlu sonda yokmuş."
"Sonuçta bir şeylerin imkansız görünmesi denememem anlamına gelmiyordu." "Ayrıca bu hayatta mükemmel diye bir şey yoktur."
"İlk aşkınla evlen yoksa hayatının geri kalanında, kimse sana onun gibi iyi davranmıyor." "Çünkü ilkler ilk kez yaşanırdı, tekti." "Ara sıra insanlar beraber vakit geçirmeyi birden bırakır ve bu hiçbir şey ifade etmek zorunda değildir." "Hafıza yanıltıcı olabilir çünkü tarafsız değildir."
Birisi için "Eğer Benimle olsaydı" diye başlayan bir cümlenin en hazin sonla bitmesi durumuna taniklık ettim. Kısa bir ömrün kısıtlı dakikalarında yaşıyor olduğumuz gerçeğini göz ardı ettikçe, bitmeyecek bir sevgi cimriliğiyle kendi ruhunu sömürmeye devam edecek insanoğlu. Finny ve Autumn annelerinin dostlukları sayesinde doğdukları günden itibaren birbirlerine her zaman yakın olmuşturlar. Nedeni kitabin ilerleyen bölümlerinde açıklanan bir durum yüzünden 12, 13 yaş civarlarında aralarında uçurumlar açılmış, birbirlerine selam bile vermez olmuşturlar. İkisi de ayni okulda olmasına rağmen farklı arkadaş gruplarına dahildirler ve bu gruptan sevgilileri vardır. Oysa Finny ve Autumn arasında kendilerinden bile saklayıp sakındıkları bir aşk vardır. Ve her kitap mutlu sonla bitmez. Kitabi sonu başından belli olsa da yazar kitabı son satırına kadar okutabilecek bir enerjiyi okura veriyor. Boş vaktinizi değerlendirmek. İnsanlığa dair en güzel duygu olan aşkın, en masum anlatımına birazda hüzün eşlik etsin derseniz bu kitabı mutlaka okuyun derim. Okuyacak olanlara keyifli okumalar olsun.
Jane Casey, Kerrigan serisinden sadece sıralaması uymayan üç kitap aldığım zaman, seri olduğunu öğrenince, seri olarak okumanın daha keyifli olacağını düşünerek seriyi tamamlamıştım. "Kimsenin Freya'dan Haberi Yok" Benimde Freya'dan haberim yoktu. Seriyi tamamlamak için sipariş oluştururken gördüm ve onuda listeye ekledim. Henüz bu kitabı okumaya başlamamıştım ki "Bundan Kimseye Bahsetme" kitabını fark ettim. Onuda ikinci listeye ekledim. Böylelikle bugün "Kimsenin Freya'dan Haberi Yok" kitabı okumayı bitirdiğim kitaplar arasında yerini alırken, benim iyi ki Freya'dan haberim olmuş diyorum. Bu nasıl doyurucu bir kitaptır, nasıl bir anlatımdır, nasıl bir gerilim yüküdür? Anlatmak istesemde kelimeler yetersiz kalacak. Jess Tennant karakterini çok sevdim. Jess, cesareti, kararlılığı ve amacına ulaşmak adına yaptıkları, mantığı ve herşeyi ile sizi kendisine hayran edebilecek bir karakter. Elbette o da bir insan ve insanin doğasında olan her bir duygu zerreciğine sahip. Bunlardan biride korkusu. Fakat o korkularını idare edebilme yetisine sahip biri. Kendisine çok benzeyen kuzeninin ölümünün arkasında ki gerçekleri görebilmek için aradaki sır perdesini aralayabilecek kadarda kendine güveni tam. Not verecek olsam bu kitap için notum on üzerinden on olurdu. Okumak isteyenler ve okuyacak olanlara keyifli okumalar olsun.
Bu kitabı bir kaç yıl önce okunacak bir sürü kitabım var iken, engel olamadığım kitap aşkım yüzünden bir kaç kitapla birlikte bir market alışverişi esnasında almıştım. Liste hayli kabarık olunca, okumakta bu günlere nasip oldu. Kitap başlangıçta beni açık bir şekilde bunalttı. Ve o anlarda aklımda bir kitabın beşinci sayfasında ya da bir filmin
Jane Casey, Meave Kerrigan serisini okumayı bitirdim. Bu kitabı okumayı niçin sona bıraktım bilemiyorum. Pek sorun olmadı gerçi. Şöyle söyleyeyim "Ölüme Terk Edilenler" ile Meave'in çaylaklik dönemlerine döndüm. İnce bir kitaptı, bir gün içerisinde okudum bitti. Kerrigan serisi kitaplarını okuma sırasına göre okumuştum ve bende olan
Kolye üçlemesinin ilk kitabı olan "Gelinin Kolyesi" uzunca bir süre kitaplığımda okunmayı bekleyenler arasındaydı.
İki kız kardeşin anne ve babalarının ölümünden sonra, üvey babaları ile yaşadıgı sorunlar sonrası evden kaçışı ile başlayan olaylar kitabın akıcılığını arttıran maceranın başlama zilini çalıyor. Öncelikle bu iki kız kardeşin bir kontun evinde hizmet görevine başlamasıyla sıradanlığın ve tekrarın kokusunu aldım. Bu tarz kitaplardaki fakir zengin aşkı kıvılcımının ateşlenmesi durumu beni Türk filmleri klasiğinden daha çok bayıyor. Ne var ki kitapta heyecani devam ettiren, Kont'un kayıp kuzeniydi ki o da pek detaylanmadı. Bu arada kız kardeşlerin evden kaçarken çalmak zorunda kaldıkları ve bir laneti olduğuna inanılan gelinin kolyesi ile bir gizem bekleyen okuyucu kitabın sonlarında aradığı cevabı buluyor. Konuların birbirine bağlanması, genel anlamda okunabilirlik oranı gayet yüksek ve vakit geçirmek için okunabilir bir kitaptı. Vakit değerlendirmek için biraz aşk, bir tutam tutku, bir parça macera olsun derseniz "Gelinin Kolyesi" kitabını raflarda bekletmeyin derim. Okuyacak olanlara keyifli okumalar olsun.
Jane Casey, Meave Kerrigan serisi 11. Kat an itibarı ile okumayı bitirdiğim kitaplar arasında yerini aldı. 11 katlı bir binada çıkan yangın ile başlayan olaylar, yine bir olaylar zincirini başlatıyor. Godley olmayınca tadı tuzu kalmayan ekip Burt' e uyum sağlamaya çalışıyor. Bu kitap yazarının da başında belirttiği gibi seriden bağımsız okuyabileceğiniz bir kitap olsa bile ben yine de seriyi okumanızı tavsiye ederim. Kitap sadece bir cinayet soruşturması ve çıkan yangının nedenlerinin araştırılması üzerinden ilerlemiyor elbette. Çünkü artık ekibin çok yakından tanıdığımız ekip üyelerinin birde okuyucuyu ilgilendiren özel hayatları var. Içlerinden özellikle Meave'in hayatı hayli çalkantılı. Serinin ilk kitaplarından itibaren - hemen hemen- adı geçen Chris Swain olayı bu kitapta çözüme gidiyor. Kitapta Godley ve Rob biraz etkisiz eleman kategorisinde ne yazık ki peki bu okuyucuyu ne kadar etkiliyor? Çok fazla değil. Olayların hızla akması hem bu eksikliği hissettirmiyor hem de kitabın kısa sürede okunulabilirlik oranını da artırıyor. Meave Kerrigan serisi olağan akışında devam ederken okuyucunun aklını kurcalayan bir soru olan Meave ve Josh yakınlaşması olası mı? sorusu serinin bu kitabında muallakta kalmakla birlikte yine de bir cevap buluyor. Okuyucuya yazarınında sempati duyduğunu hissettiren Josh Derwent serinin bu kitabında yine kendine hayran bırakıyor. Okumak isteyenler için her ne kadar seri olarak okumaları tavsiyem olsa da serinin kitaplarını tek olarak okumalarının da mümkün olduğunu hatırlatarak, okuyacak olanlar için keyifli okumalar diliyorum.
"Ve ansızın, Hasan kulağıma fısıldadı: senin için, bin tane olsa yakalarım..."
"İlkokul birinci sınıf kitabımı bile okuyamayan Hasan, beni rahat rahat okuyordu."
"İyilik bu toprakları terk etti; ölümlerden kaçmanın yolu kalmadı. Ölüm, her an, her yerde ölüm."
"Afganistanda çocuk çok ama çocukluk
Merhaba ne zaman başladığımı, ne zaman bitirdiğimi kendim bile takip edemediğim bir Jane Casey kitabını daha okumayı an itibari ile bitirmiş bulunuyorum. "Sakın Hata Yapma" yazarın Meave Kerrigan serisinin hem devamı olup hemde tercih ederseniz tek olarak okuyabileceğiniz bir diğer kitabı. - ki ben seriyi okumanızı tavsiye ederim.- Gelelim kitapta neler var... "Hedefinde polislerin bulunduğu bir katil nasıl yakalanır?" Arka kapak başlığı ile giriş yapalım. Meave Kerrigan serisinin bu kitabını ciddi anlamda bir solukta okudum diyebilirim. Daha öncede söylemiştim polisiye gerilim sevenler için dizi tadında kitaplar. Kitap, parkta vurularak öldürülen bir polis ile olaylar zincirini başlatıyor. Derwent ve Meave olayın araştırılmasında görevli ekibin iki altın üyesi. Olay araştırma aşamasındayken başka polislerinde öldürülmesi bir kaos ortamı yaratmanın eşiğinde. Serinin bu kitabı ile iyice benimsenen ana karakterlerle daha bir içli dışlı oluyor okuyucu artık. Olayların akışında, hani film izlerken filmin oyuncularına direktif vermeye çalışan müdaheleci tipler misali sizde kitabın karakterlerine müdahelede bulunmak, nasihat vermek falan isteyebilirsiniz. Sanki kapı komşunuz Meave.
Mesela serinin ilk kitaplarını okuyanlar bilir Meave ve Rob arasında okuyucuyu da ilgilendiren bir birliktelik var artık ve serinin bu kitabında Rob, "ah sen ne yaptın Rob..." dedirtiyor.
Sonraa Sevimsiz ama bir o kadarda sevilesi Derwent ise o antipatik davranışlarıyla yine anlaşılamaz bir şekilde sempatisini topluyor okuyucunun... Okuyacak olanlar için keyifli okumalar olsun.
Muhteşem ötesi diyebileceğim bir kitap olan "Güller İçinde Yalnız" an itibari ile okumayı bitirdiğim kitaplar arasında yerini aldı. Arka kapak yazısında da belirtildiği gibi Mussolini zamanında geçen olayların içinde kalan ana karakterimiz Rosa, kurtuluşun anahtarı olacaktır. Sıradan bir aşk hikayesi değil, olağan üstü bir tarihler romanı... Manastıra kurt olarak isimlendirilen bir adam tarafından bırakılan Rosa'nın bir Marki'nin çocuğuna müzik eğitimi vermek üzere Scarfiotti villasına gitmesiyle başlayan olaylar, muhteşem bir akışla sizi sarıp sarmalarken o akış içerisinde sürüklenen Rosa'nın yaşadıkları bazen şaşırtıp, bazen hüzünlendiriyor okuyucuyu. Öyle yoğun bir anlatım ki bazen hüzün gözyaşları yanaklarınızdan akmamak için zor tutunuyor göz pınarlarınıza. Yazar faşizm ve ikinci dünya savaşıyla ilgili kapsamlı bir araştırma sonrası bu kurgusal romanı, muhteşem bir olay örgüsüyle okuyucuya sunmuş. Savaş döneminde ana karakterimiz bir yoğun elem, keder, sıkıntıdan sonra - çok detaya girmiyorum- partizan bir grupta yer alır ve kurtuluş için ve sahip olduğu en kıymetli varlıklar için tüm gücüyle kendisini kurtuluşa adar. Dopdolu bir kitap... Kitabın yazarı Belinda Alexandra gönlümde okuduğum ilk kitabıyla taht kurdu. Başka kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Eğer okuma listenizde yer alan kitaplardan biri "Güller İçinde Yalnız" ise daha fazla bekletmeden okuyun derim. Okuyacak olanlar için keyifli okumalar olsun.
Jane Casey kitapları, Meave Kerrigan serisinin dördüncü kitabı "Parafili" okudum bitti.. "Doktor, Avukat, Polis Memuru, Seri Katil... Kapıyı açmak için hangisine daha çok güvenirdiniz?" Serinin bu kitabında, Meave Kerrigan'ın görev arkadaşı Josh Derwent bir cinayet ile suçlanıyor. Aman Tanrım! Evet! Her ne kadar kendisini aksi, sevimsiz olarak aksettirse bile okuyucunun içten içe sempati duymaya başladığı Josh Derwent katil olabilir mi?
İşlenen üç kadın cinayeti yirmi sene öncesinde işlenmiş olan bir cinayetle eş özellikler taşıyor ve bilin bakalım o cinayetle daha önce suçlanmış olanlar listesinde kimler var?
Kitabın sonuna kadar gerilim hat safhada ve okur kitabı elinden bir an olsun bırakamıyor. Serinin dördüncü kitabı ile Jane Casey konusunda uzmanlaşıyor ve okuyucuyu kendisine bağlamakta da gittikçe ustalaşıyor. Ben Jane Casey anlatımını hayli hoş buluyorum. Meave Kerrigan serisinide çok beğendim
Kitaplığımda, okumayı unuttuklarım kategorisinden bir kitap daha kitap ile ilgili bir şeyler yazmadan önce kitabın baskı kalitesine bayıldığımı söylemezsem ayıp etmiş olurum. Çoğu kitapta bekleyip bulamadığım baskı kalitesini bu kitapta bulmuş olmak beni kitabı daha bir şevk ile okumaya teşvik etti açıkcası. Ayrıca kitap kapağında bulunan "Stephen King" notu - hayranıyım - sanırım kitapçıda farklı bir kitap arayışındayken beni bu kitaba çekmiş olmalı doğru anımsıyorsam eğer. Evet neyse diyerek devam edelim Kitap birbirinden farklı gibi görünen ama birbirine bağlantılı üç ayrı olay ile başlıyor. -Hepsine değinmeyeceğim.- Sarah isimli genç kızın kaçırılması ve hayatta olmasına dair beslenen ümit ile onu arama çalışmaları sürerken diğer tarafta ailesini trafik kazasında kaybeden bir gencinde bu kayıp sonrasındaki esrarengiz olaylar silsilesinin ardına düşmesiyle kesişen yollar, çözülecek bulmacaların eksik parçalarını tamamlamaya başlıyor. Şunu söylemeliyim ki kitabı bitirene kadar olayların nereye varacağı merakı okuru hayli sürüklüyor. Kitabı okurken gerilim hiç düşmedi zamanım bol olsaydı kesinlikle bir solukta okuduğum kitaplar kategorisinde yer alırdı. Zaman yetersizliğinden bir solukta okuyamadım maalesef. Anlatımı akıcı, sürükleyici bir kitaptı.
Hayat anlamındaki iki ve amaç anlamındaki gai sözcüklerinin birleşimi olan "İkigai" size mutsuzluğunuzun temel nedenini bulma şansı tanıyan bir kitap olma özelliğini taşıyor. Bunu yaparken geçmişi eşmenizde gerekmiyor. Aslında kitap zaten ne geçmiş ne de geleceğe takılı kalmamamiz gerektiğini fısıldıyor.
Anı yaşa, ikigai'ni keşfet ve akışı yakala... Ikigai, meşgul kalarak mutlu olma sanatı. Kitabı genel olarak çok sevdim ve herkesin okumasını tavsiye ederim. Elbette ki hiçbir kitap hayatımızda sihirli değnek etkisi yaratamaz fakat mutlaka hayatımıza farklılık ve farkındalık katar. Kitap, okurlarına altın değerinde bilgiler, hayatımızı düzene sokmamız için öğütler veriyor.
Şöyle durgun su gibi, dingin, huzur dolu bir hayat her bireyin hayali değil midir?
Bilmem bu kitabı alanların pek çoğunu uzun yaşam sırrı mı cezbetmiştir? Yahut çok okunanlar listesinde oluşu mu? Belki de Japonlar'ın kültürleri ile ilgili bilgi edinmektir cezbedici olan...
Beni cezbeden daha önce okumuş olduğum yorumlardı. Birde Japonlar'ın kültürleri ile ilgili bilgi edinmek istememdi. Her kitap bir hazinedir ve bu kitapta parlayan kitaplar arasında...
Mutluluk ve amaç aşılayan bir kitap.
Kitabı alma sebebim elbetteki Gandhi için duyduğum sempati ve onun yaşam felsefesini anlama isteğimdi. Torununun anlatımı ile Gandhi'den Yaşam Dersleri kitabı tek kelime ile muazzam bir kitap. Kitap için not vermem gerekirse on üzerinden on veriyorum.
Arun Gandhi bizlere * Öfkeyi iyi için kullan *Düşünceni açıkça savunmaktan çekinme *Yalnızlığın değerini bil
*Kendi değerini bil
*Yalan ağır bir yüktür
*Savurganlık şiddettir
*Çocuklarına karşı asla şiddet kullanma
*Alçakgönüllülükte kuvvet vardır
*Şiddetsizliğin beş temel direği
*Deneneceksin
*Bugünün dersleri
Başlıkları altında Mahatma Gandhi'nin yaşam felsefesini anlamamızı ve bizlerin kendi hayatımızda yapacağımız ufacık bir değişiklik ile nasıl daha iyi bir dünya yaratabileceğimizin farkına varmamızı sağlıyor.
Ben sıkılmadan, severek okudum. Okumak isteyen herkese keyifli okumalar dilerim.
"5. Kurban" an itibari ile okumayı bitirdiğim kitaplar arasında yerini alırken kendime inceden inceye bir sitem içerisindeyim. Epey süre önce aldığım Jane Casey kitapları, kitaplık rafında öylesine yatıyordu. Şu an itibari ile bu seriye ne büyük bir haksızlık ettigimi anlamış bulunuyorum. Sizde benim gibi ön yargılarınız nedeniyle seriyi okumayı bekletenlerdenseniz, sıradanlıktan uzak, adeta elinizden bırakmak istemeyeceginiz bu seriyi artık daha fazla bekletmeyin derim. Serinin bu kitabı başlangıçtan sona kadar sizi sıkmayacak ve sürükleyecek emin olun. "Medya ona 'Ateşçi' diyor. Acımasız katil Londra'nın tenha köşelerinde kurbanlarıni öldüresiye dövdükten sonra vücutlarını ateşe veriyor. Dört kadın öldü. Ve şimdi beşinci kurban bulundu..."
Konuya 5. Kurban ile başlıyoruz ve dedektif Maeve Kerrigan ile tanışıyoruz. Maeve'e karşı sempati duymamak elde değil aynı şey görev arkadaşı Rob içinde geçerli. Okurken çoğu zaman bir film ya da bir dizi tadında gözümün önünde canlandı sahneler. Anlatımı gerçekten insanı kitabın içine çekiyor. Hop olay çözüldü tarzında bir kitapta değil ayrıca. Yine de ben olayı, olay çözülmeden evvel çözdüm.
Sarah Finch anlatıyor. Konu 1992 yılında kaybolan abisi ve bulunduğu an olmak üzere iki zamanlı ilerliyor. Bulundugu an içerisinde öğrencilerinden 12 yaşında olan Jenny kayıp. Polis, Jenny'nin katilini arıyor. Anlatıcı Sarah Finch, Jenny'nin kaybı ile kendisinin çok küçük olduğu bir yaşta kaybolan abisini hatırlıyor ve iki olay arasında bir
İnsanlığın var olduğu ilk andan itibaren her kişi karşısında duran bir başka kişinin aklındakini okuma açlığı içerisinde olmuştur. Karşınızda duran insanın bir sonraki adımını yahut sizinle ilgili gerçekte ne düşündüğünü öğrenmek istediğiniz oldu mu hiç? Hadi itiraf edin! Mutlaka olmuştur. Tarih yazılmaya başladığı andan itibaren insanlar akıl
