Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

RUHU REVAN

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tabiat Risalesi
Tabiat RisalesiBediüzzaman Said Nursî
9.5/10 · 702 okunma
Reklam
"Hocam çok ileri gidiyorsun, dikkat et, seni ordan oraya sürerler diyorlar bana . Söylesinler bakalım nereye sürecekler? Söyleyin nereye süreyecekler ? Allah'ın Rahmetinin erişmeyeceği bir yer mi biliyorlar "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeni müslüman olanlarla tanışmanızı isterdim. Onlarla namaz kılın, oturun sohbet edin. Göreceksiniz sahabe kokusu var onlarda
Taylor(2002) ve schiller(1994) otoriter rejimlere göre, demokratik toplumlarda yaşayanların algılarının daha kolay yönetilebileceğini ve onların manipulasyona daha yatkın olduklarını belirtilmektedirler. Bunun temel sebebi , demokratik rejimlerde bilgi operasyonlarının önemli bir aracı medya görece olarak daha fazla kontrol altındadır.
Reklam
" düşmanımızı bizim gibi düşünmesini sağlayabilirsek, savaşmak zorunda da kalmayız ( Amerikalı stretejisyen Joseph Nye) Gerçeğine yaslanan yumuşak güç; sinema,müzik, tiyatro, bilim, edebiyat, sanat gibi kültürel araçların etkisine vurgu yapmaktadır
Klasik savaş, bedenleri, cepheleri,cephaneleri,stratejik mekânları ve toprakları hedeflerken , psikolojik savaş beyinleri, düşünceleri, algıları, yorumları ve gönülleri hedeflemektedir. Psikolojik savaşların maliyeti daha az, sonucları ise daha kalıcıdır. Klasik savaşta yeneilen bir grubun/ toplumun yeniden kendini toparlayıp ayağa kalkması mümkün olabilir ama psikolojik savaşta kaybetmiş, zihinleri esir olmuş kişi ve kitlelerin özgürleşmeleri mümkün değildir.
Algı yönetimi ve manipulasyon, bir savaş biçimidir ve psikolojik savaşın altında yer alır.
" psikolojik savaşın saldırı ve savunma silahı ; propaganda, eğitim ve provakasyon ; cephamesi ise söz, yazı, resim, broşür veya e posta şeklindeki bilgidir."
Reklam
"Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. okumayanlar, dar çevrelerinin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. okumayı sevenler, yerlerde sürünmezler, bir kanat vuruşuyla evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler insanlığın en yüce kişilerinden meydana gelmiş bir toplum içinde yaşarlar.” Jules Payot
Nuri efendi de saat sevgisi bir nevi ahlâktı: " Bozuk bir saate, bir hastaya bir muhtaca bakar gibi bakmağa alış " ve Nuri Efendi hakikaten öyle yapardı. Diyebilirim ki en çok üzerine düştüğü saatler , hurda denebilecek kadar bozulmuş, atılması lazım gelen, hatta atılmış saatlerdir. Onlardan biri eline geçince âdeta yumuşardı: kalp işlemiyor artık. Beyinde de arıza var" , yahut; "Nasıl yürüsün biçare, iki ayağının ıkisi de yok..." diye büsbütün beşerî bir dil konuşurdu.
"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman , ayarı insandır... Bu da gösterir ki , zaman ve mekân insanla mevcuttur !"
171 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.