Ondan başka bir şey düşünmemişti hayatında: Mücevherlerini, kumaşlarını, zarif eşyalarını, yumuşak sandalyelerini, kağıt kaplı odalarını, bu odaların tatlı havasını, kuş tüyü yastıklarını kaybettiğine asla yanmamış, en küçük bir üzüntü bile duymamıştı.
Sevdiği adamın varlığı dışında hiçbir istek, hiçbir özlem onu sarmamış, onunla beraber; yalnız onunla beraber olmak ona yetmiş, bundan fazlasını istememişti..