Sadece hissetmek değildi bu. Bir biçime, renge ve ışınıma bürünmüş olan duyuları, hayal gücünün hayale cüret ettiği her şeyi yüce sihirli bir yoldan somutlaştırıyordu.
Düşündüklerini dike dökememiş, zifiri karanlık bir gecede, yabancı bir gemi de, hiç alışık olmadığı halatların arasında el yordamıyla yolunu bulmaya çalışan denizciye benzetmişti kendini.