Kürba

Kürba
@Rafael5760
burda öylesine geziorummm
14 February
23 reader point
Joined on September 2022
Sabitlenmiş gönderi
Kitaplardan öğrendiğim en önemli şey, gerçek bir yaşam istiyorsam hayatı tüm yönleriyle tecrübe etmem gerekiyordu. Kaybettikçe var olduğumu hissettiren bir döngüydü benim tercih ettiğim. Hayatta olmalı ve denemeliydim. Allah felaketleri yaşatma konusunda zaten epey toleranslı davranıyordu. Bunları doğru okumayı bilmekti mesele. O zaman dedim kendime: Intiharlar iptal, yazıyoruz.
Reklam
İnsanı sadece biyolojik bir varlık olarak göremediğimiz, onun varoluşuna çeşitli yüce anlamlar yüklediğimiz için, gövdeden akan kanın, can denilen şeyi çekip almasını, dolayısıyla o kişinin "ölmüş” olmasını bir türlü kavrayamadığımızı düşünüyorum. Hayvanlar ölümü anlıyor ama insanlar anlayamıyor. Can denen şey, her türlü yaralanmaya, berelenmeye açık haldeki insan bedeninden bir saniyede çıkıp gidiveriyor ve insanlar bunun sonucunda aklını kaçıracak kadar sarsılıyorlar. "Tanrım, daha bir iki saat önce nasıl da canlıydı, nasıl da kahkahalar atıyordu, şimdi nasıl yok olabilir" diye tekrarlayıp duruyorlar. İnsanın algılama gücünü zorlayan bir durum bu. Hayatımıza, varoluşumuza yüklediğimiz hiçbir kavramla bağdaşmıyor. Sahiden her şey saçma mı, hayatın hiçbir anlamı yok mu? Bence öyle! Yok, hiçbir şey yok. İnsanın biyolojik fonksiyonlarına aşırı bir anlam yükleme çabası içindeyiz. Çünkü hiçlik zor geliyor.
Kusura bakma, İsa, fakat ben şöyle desem daha iyi olmaz mı: "Kendinizi sevin, ahbaplar, daha sonra herkesi sevmeye başlayacaksınız, böylece hepimiz büyük, hippi tarzı özgür festival tipleri olup, sandaletlerimizi çıkarıp birbirimizin bıyıklarını elleriz. Huzur ve sevgi, ahbaplar."

Reader Follow Recommendations

See All
Çünkü herkes farklıdır. Her insanın kendine özgü GBK yani Genetik Bombok Kodu vardır. Birçok insan boku yemiştir ama herkesin bok yeme tarzı apayrıdır. Bu demektir ki ne kadar insanları mutlu etmek için uğraşırsan uğraş, birilerinin bombok mizaçlarına ters düşeceksin ve bunun için öldürüleceksin.
Bütün dinler egoyu terbiye etmek, hatta sindirmek üzerine kurulmuştur. Bazı çilekeşlerin kendi bedenlerine eziyet etmeleri, aç kalmaları, kadınsız bir hayatı tercih etmeleri, mağaralara inzivaya çekilmeleri, nefsi yani egoyu terbiye etmek içindir. Tanrı buyrukları, peygamber sözleri hep "şeytan" olarak tanımlanan egonun insanı aldatmasını engellemeyi hedefler. İnsanın efendisinin ego değil, Tanrı olmasını sağlamaya yöneliktir. Bu yüzden de bütün kutsal kitaplar insana bu dünyanın geçici bir sınav yeri olduğunu, dünya zevklerine kapılmaması gerektiğini, asıl yaşamın öbür dünyada olduğunu vurgular ve sürekli olarak ölümü hatırlatır. Çünkü ölüm egoyu da öldürecektir.
Reklam
Reklam
242 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.