Kiev, Leningrad’dan da Moskova’dan da, daha yeşil daha bol ağaçlıydı. Sanki insandan çok ağaç vardı orada. Çok parklı bir kent değil de, uçsuz bucaksız bir parkın içine kurulmuş bir kentti sanki. Bu yeşilliğin içinde kıpkırmızı üniversite binaları vardı. Bu kırmızılığın nedenini sorunca, iki ayrı öykü anlattılar: Bir söylentiye göre, Çar, “öğrenciler, siyasal faaliyetlerinden ve Çarlığa karşı sürekli başkaldırmalarından hiç utanmıyorlar, yüzleri hiç kızarmıyor; bari eğitim gördükleri binaların yüzleri kızarsın” demiş. Başka bir öyküye göre de, üniversitenin kırmızılığı, öğrencilerin devrim uğruna döktükleri kanları simgeliyormuş.