"Çünkü bu hayatta ne yaşanıyorsa
ne geç ne de erkendir.
Her şey, olması gerektiği vakittedir.
Sadece ne olursa olsun
vakit, umudunu yitirmek için çok erkendir..."
"Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra... Zekamız olmasa daha iyiydi. Otlar, hayvanlar, bulutlar ve kayalar gibi yaşamak bana daha saadet verici, daha yorgunluksuz, daha manalı geliyor..."
İnsan olarak insana ne çok dar ediyoruz yaşamı, ne çok umursuyoruz rengini, dilini, dinini. Ne çok sığıntı gibi hissettiyoruz bizden olmayana ve en çok bize kendini.
Ne çok bulamıyoruz yerimizi yurdumuzu, dolaşıp duruyoruz yedi kollu bir şamdan peşinde "kutsal" diye. Ne çok yaralıyoruz kendimizi, ne çok anlam yüklüyoruz.
Ne çok ölmek bilmiyoruz görevler edinip kendimize, ne çok huzurdan uzak cebelleşiyoruz yaşam içinde.
Dayanamıyorduk ..
Cennet ve Cehennemin var oluşuna inanmasam bile öldüğümde başımın ucunda DOSTOYEVSKI olucak .
Tanrıdan bunu dilerim bu belkide yaşamın ta kendisi , mutluluk dediğimiz şey
Dostoyevskının dediği gibi gerçeğin ta kendisidir