Galiba emanet edilecek bir sırrı, emniyet edecek en son bir sözü vardı.
Fakat kime söylemeli? Nehir merhametsiz! Ağaçlar hissiz! Bulutların arasında büsbütün kurtulmaya çalışarak ışık yayan ay kayıtsız!
Üzerinde ışık saçan ayın donuk ışığından başka bir renk olmayan o çehrede, bütün elem ve ıstırapların dindiği, bütün sevda ve emellerin söndüğü görünüyordu.
Acaba Nil'in bu müthiş, bu öldürücü girdap ve akıntıları, bu zavallı Dilber'i, bu talihsiz esiri nereye götürüyor? Hürriyetine!