Sustu ; suskunluğu bir taş kadar ağırlaştı gitgide.üşüyen bir çiçeğin suskunluğuyla sustu .Şairine kırgın bir şiir gibi uzaklaştı .Gözleri dünyaya küstürülmüş kadınlar gibi baktı duvara . Kendi içine kapandı . İçinden söylendi, dönmekten yorulmuş dünya gibi . Oysa sevmek , hayat belirtilseydi benim için şimdi bir lale eziliyordu dört duvarın arasında . Şefkatle saçlarımı okşadı . Gözyaşlarını gözlerine çekti . Acıyla gülümsedi boşluğa . Kiremit yüzlü geceye , kaderine ,kaderinin rengindeki utanç atmosferine .belkide sevmek bir acıydı ellerini şiirde unutan.