Gelmesi gerekti.
Tanımlamak için
görevini gerçeğin,
çekiç yapmak için zincirleri,
kurşunları saz telleri,
ve elleri - ılık yuvalar,
ki kuşlar olsun,
ve yağmur incileri
ve yemyeşil özsuların dolaştığı
çayırları öpmek için eğilen
dudaklar,
ey sevgili özgürlük,
ki sen,
bize gelesin
ve diyesin:
«Merhaba, insanlar!»
Ölür çocuklanmız
soluk kesen, pis kokular içinde,
güneşe susamış gözleri açık gider
çocuklarımız.
Ya biz ne yaparız?
Umursamaz,
boyun eğer,
susarız.
Susarız utanmadan!