Bazı kadınlar vardır, kocalarını ne kadar çok severlerse o kadar kavga çıkarırlar. Ben böyle birini tanırdım:
"Çok sevdiğim için sana eziyet ediyorum, kıymetini bil." derdi.
Bu kitabı üniversite dönemimde ziyaretine gittiğim öğrenci arkadaşlarımın evindeki raflarda görünce ilgimi çekmişti. Biraz okur uyurum diye başlayıp, sabah gün ışırken bitirdiğimde, insan onurunu yerlebir eden işkence yeryüzünü terketmeden, bir daha huzurla uyuyamayacağımın henüz farkında değildim.
Incillere küçük bir ek yapıldı. Bu ek, şöyle diyordu: Hz. İsa göğe çıkarken, belli kişilere, insanlara kutsal gerçeği gösterme yetkisinin yanı sıra (Incil metinlerine göre, yılanlara, zehirlere ve ateşe karşı bağışıklık yetkisini de verdi), insanları kurtarma, lanetleme ve daha önemlisi bu yetkiyi başkalarına bağışlayabilme yetkisi verdi. Bunun sonucunda "kilise" düşüncesi güçlü biçimde yerleşir yerleşmez, Mesih'in öğretisini bozmaktan alıkoyan Incil metinlerinin hepsi geçersiz kaldı. Çünkü kilise, hem aklın hem de kutsal sayılan kitapların üstüne çıkarıldı.
Dinde güncellemeler iktidarı pekiştirir. Tüm dinlerin tasarımı ve dizaynı birbirine ne kadar benziyor değil mi? Din, etkinliğini her devirde sürdürdüğü için, insanlık tarihinin en önemli icadı kabul edilebilir.
Bu sonuca yol açan o kadar çok değişken var ki. Eğitim, yetiştirilme koşul ve biçimleri, ekonomik yapı, din, ırk, dünyayı ve olayları algılama biçimleri ve daha pek çok etmen bu tespite yol açacak sonuçlar doğurur.
Evet abi maalesef. Özellikle birbirimizi dinleme konusunda toplum olarak iyi değiliz. Çoğu kişi ben ben ben diye konuşuyor ve karşısındaki kişinin ne anlattığı pek de umrunda olmuyor.