Gidenlerle hiçbir alakası, hiçbir yakınlığı olmadığını,
bilakis onların kendisine en sevdiği bir şeyden ayırdıkları apaçık görüyor ve Yaşar’ın gözleriyle ölü köpeği okşuyordu. Öteki köpek de eğilmiş, arkadaşının yüzünü kokluyordu ve şimdi hepsi yerlerinden kalkmış bulunan beyaz, uzun tüylü, masum gözlü tiftik keçileri, Ufukta yuvarlanıp giden bir toz kümesine Hayretle bakıyorlar ve sırtlarında güneşin kırmızı ışığını oynatarak, ağır ağır ölü köpeğin etrafında toplanıyorlardı.