Mustafa

Mustafa
@Rust
rodion kuluna da de.
Rejisör ün rejisörüyüm.
lisans
Antalya
305 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Ama ona göre, köpeğin asıl hastalığı ihtiyarlıktı. İhtiyarlık da iyileşmezdi.
"Ben bütün hayatımın üstüne lokal anestezik sürülmesini istiyorum.."
ne kadar dikkatli olursanız olun, hep bir şeyleri kaçırmış gibi hissedeceksiniz; sizi derinden etkileyen, tamamını tecrübe edemediğinizi söyleyen o berbat his. dikkat kesilmeniz gereken o dakikaları hızla geçmenizin yarattığı o zavallı duygu hep kalbinizde olacak. yani o hisse alışsanız iyi olur. günün birinde tüm yaşamınız bu histen ibaret olacak çünkü.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Yaşam ne aldatıcıdır biliyor musun?-dedim acı acı.-Takma göğüs gibi! Tam hedefe yaklaştığını sandığın anda eline kauçuk gelir!!
Bugünlerde herşey çabucak değişiveriyor, ve herkes çabucak herşeyi unutuveriyor.
Biz böyleyiz işte. Daha maça başlamadan galibiyet turu atarız. Kazanacağımızdan emin olduğumuz için değil. Olur da yenilirsek hevesimiz kursağımızda kalmasın diye. Kaybettikten sonra üzülmek yerine daha kazanmadan sevinmeyi tercih edenlerdeniz biz.
Çocukken babam hakkında düşündüğüm iki şey vardı. Biri babamın her şeyi bildiği, diğeri de ölümsüz olduğu. Büyüdükçe bu düşüncem de kayboldu gitti. Zamanla babamdan daha çok şey bildiğimi, hatta babamın aslında hiçbir şey bilmediğini bile düşünmeye başladım. Ama bugün gördüm ki, babam gerçekten de her şeyi biliyor. Ve umarım ölümsüzdür de asla ölmez.
Bakkaldan eve doğru yürürken kendimi çok iyi hissettim. Hani olur ya, kendini gereksiz bir şekilde güvende hissedersin. Gecenin bir vakti hiç ihtiyacın gelir zaten böylesi. Evden çıkamadığım gün aynaya baktığında gelen "ulan baya bi yakışıklıyım aslında" duygusu gibi. O andan sonra evde geçirdiğin her dakika ziyan. Ah şu yersiz gelen "her şeyi başarabilirim" hissi. Şu özgüvenin yarısı günlük hayatıma sirayet etse bambaşka bir yerde olurdum.
İnsanın kendine yapacağı en büyük kötülük kafasını dinlemek.
Bi' insanın neye ihtiyacı olduğunu bilmeden ona nasıl yardım edebilirsin ki?
-Niye kovuldun sen hayvanat bahçesinden? -Çekememezlikten Mecnun. Başarımı kıskandılar. -ilk günden? -Evet. Kovmak için bahane de bulamadılar, iftira attılar. Kafeslerin kapısını açık unutmuşum da hayvanlar kaçmış. Dedim bana bak işveren bey, İsmail hiçbir şeyi unutmaz. At hafızalıyım ben, dedim. O kafesin kapısını açık unutmadım. Hepsini bile isteye açtım, dedim. -Sebep - E hayvancıklar çok sıkılıyordu be Mecnun. Hele bi aslan vardı görmen lazım. Bizim çiçekçi teyzenin oğlu gibi melül melül bakıyordu. Arada yelesini sallıyordu böyle tatlı tatlı. Ben de açtım hepsinin kapılarını, dedim gidin hadi lan serbestsiniz hepiniz. -Tüm hayvanları mı? - Heee -Abi naptın sen? - Hapsetmişler garibanları oraya napayım Mecnun? İçim acıdı yazık günah orada biçare oturuyordu garipler.
Resim