Umut Oğuz

Umut Oğuz
@RustinCohle99
Bu metin Portekizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Fati'yi seviyorum
Endüstri Mühendisi
Lisans
İstanbul
Beyoğlu, 25 Haziran 1999
24 kütüphaneci puanı
194 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sakin, fırtınasız zamanlarda her yöneticiye, yönettikleri halk sadece kendi çabalarıyla hayatını devam ettiriyormuş gibi gelir ve böyle olduğunu düşünen her yönetici ister istemez bunun kendi çabalarının ve emeğinin başlıca ödülü olduğunu hisseder. Tarih denizi sakin olduğu müddetçe, dayanıksız kayığıyla ilerlerken, kayığına bağlı halk gemisini de götüren her vali-yöneticiye, gemiyi kendi çabaları hareket ettiriyormuş gibi gelmesi anlaşılır bir şeydir. Ama fırtına çıktığı, deniz kabardığı ve gemi kendi kendine hareket etmeye başladığı anda bu yanılgının devam etmesi imkansız hale gelir. Gemi kendi büyük salınımlarıyla hareket eder, gemiyi götüren kayık artık onu yönlendiremez ve vali bir anda yöneten konumunu, gücünün kaynağını kaybeder; değersiz, faydasız, kuvvetsiz bir insan durumuna düşer.
Kültür Yayınları-412.sayfa
Reklam
" Yumurtalar... yumurtalar tavuğa ders veriyor..."
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları-378.sayfa
Tehlikenin yaklaşmaya başlamasıyla, insanın yüreğinde her zaman birbirine denk iki ses yükselir: Gayet mantıklı olan ilk ses, insana tehlikenin niteliğini değerlendirmesini ve ondan kurtulma yolları aramasını söyler; çok daha mantıklı ikinci ses ise, tehlikeyi düşünmenin çok bunaltıcı ve acı verici olduğunu, her şeyi önceden görmenin, olayın genel gidişatından kurtulmanın insanın elinde olmadığıni ve bu yüzden insanı bunaltan tehlike düşüncesini, tehlikeyle karşı karşıya kalana kadar görmezden gelmenin ve hoş şeyler düşünmenin daha iyi olacağını söyler.İnsan yalnızken birinci sesin dediğini, topluluk içindeyken ise tam tersine ikinci sesin dediğini yapar.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2.Cilt 210.sayfa
Geri164
963 öğeden 961 ile 963 arasındakiler gösteriliyor.