Rüya Erdem

Rüya Erdem
@Ruya_Erdem
İçimde söylemek için can attığım öyle çok şey var ki...Bazen tüm dünya,tüm hayat, kısacası içimi mesken tutmuş olan her şey sözcüleri olmam için yalvarıyormuş gibi geliyor bana. Hissettiğim şey çok büyük ama bunu kelimelere dökmek istediğimde bir çocuk gibi kekelemeye başlıyorum. Jack London
Reklam
Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüne bakabilmelisin. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.
Tamamıyla ciddi olarak söyleyeyim ki, böcek olmayı çoğu zaman arzuladım. Yazık ki buna bile layık olamadım. Baylar,yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; tam manasıyla bir hastalık.

Reader Follow Recommendations

See All
Hayat o kadar tuhaf ki verdiğimiz kararların arkasında duramıyoruz. Arkamız kilitler, zincirler vurulmuş bir kapı... zorlasan giremezsin, önümüz...önümüz ise parmaklık. Ne aydınlık var ne ışık ama dikenli bir yol var, kalbimiz. Bu yolu geçersen yıkılır bütün güçler,kilitler,parmaklıklar... Z.R.E
Bir kapı, bir baca, saklar tüm her şeyi. Ne ay ışığıyla aydınlatabilir ne güneş parlatabilir. Sadece karanlık görür, ama o da gözyaşını, acıyı kendine saklar...
Reklam
456 syf.
·
Not rated
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen
8.4/10 · 76.5k reads
456 syf.
·
Not rated
Bize aşkın önünde hiçbir kuvvetin duramadığının en büyük örneği olabilirdi, Darcy ve Elizabeth 'in aşkı... Aralarındaki ne statü, ne aile yaşamı, ne da hayat tarzı bu duruma engel olamamıştı. O kadar engel olamamamıştı ki Darcy kendi içinde bir çok kez çelişmişti. Darcy yüksek statüye sahip bir bireydi ancak, maalesef Elizabeth öyle değildi. O kitaplardaki hayatına sığınmış, bu konular üzerinde düşünmeyi gerek görmemişti. Taa ki Darcy'nin düşünceleri,hisleri ve gerçekleri ile karşılaşana kadar... ikisi için de bu durumu kabullenmek oldukça zor olmuştu. Shakespeare'ın da dediği gibi 'kimileri seni seviyorum der çünkü ezberlemiştir, kimileri diyemez çünkü gerçekten sevmiştir...'
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Can Yayınları · 202176.5k okunma
İnsan öyle durduk yere soğumuyor hayattan ve insandan. Susuyor ve sustukça biriktiriyor ve sonra ya içindekileri haykırıyor ya da sessizce uzaklaşıyor. Herkesten ve her şeyden...😥 Frida kahlo
Hıçkırarak değil de, sessizce gözyaşı dökebiliyorsa o insan, bilin ki ruhunun hıçkırıklarını dindirmeyi öğrenip başarmıştır. Aslında en acılı ağlama da sadece gözyaşı dökmekten ibaret olanıdır. Frezya
Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa farklı olmayı siz delilik sanıyorsunuz... Paulo Coelho
Reklam
İnsan doğasının sınırları vardır.Sevinçlere,acı ve azaplara belli bir ölçüye kadar dayanabilir. Bunlar belli bir derecenin üstüne çıktığında ise yok oluruz. Dolayısıyla asıl mesele zayıf ya da güçlü olup olmamak değildir,çektiğimiz acıların derecesine dayanıp dayanamadığımızdır. Bu acılar ahlakla da ilgili olabilir bedenle de: Üstelik yüksek ateşten ölen birini korkak diye tanımlamak münasebetsiz görülürken, hayatına son veren bir insana korkak denmesine hayret ediyorum.
160 syf.
·
Not rated
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali
8.8/10 · 316.5k reads
160 syf.
·
Not rated
Öncelikle kesinlikle tavsiye ederim. Kitap hakkındaki düşüncemden ve konusundan bahsedersem;Raif Efendi bu hayatta hiçbir gayesi olmayan bir kişidir. Babasının ısrarları sebebiyle Berlin'e giderek orada hem okuyacak hem de meslek edinecektir. Raif Efendi bu durumdan çok memnun olmasa da gider. Orada geçirdiği sürede bir gün bir müzeye gider. Orada gördüğü tabloya - "kürk mantolu madonna " - hayran olur. Ve arka arkaya günlerce tabloyu görmeye gelir. Bir gün yine müzeye gider ama bu sefer sadece tabloyu değil, bu tabloya resmedilen kişiyi de görür. Aralarında kısa bir diyalog geçer. İsmi Maria Puder' dır. Maria oradan çıkar ve gider. Raif Efendi de onu takip eder. Ve bir gece kulübüne girdiğini görür, Maria orada keman çalmaktadır. Maria daha sonra Raif Efendinin masasına gelir ve o tablonun kendisi olduğunu ayrıca ismini de söyler. Ve arkadaş olurlar. Daha sonra aralarında bir yakınlaşma başlar. Sonra Raif Efendinin babasının vefatıyla Raif Efendi işlerin başına geçmeye gider, daha sonra da Mariayı alacaktır. İlk başta mektuplaşırken mektuplar birden kesilir ve Raif Efendi Marianın onu terk ettiğini düşünür. ( ama gerçekler daha da acıdır.)Aradan uzun yıllar sonra Rasim adında biri Raif Efendi ile aynı yerde çalışmaya başlar. Raif Efendi tercümandır. Raif Efendi uzun bir süre gelmez ve Rasim onu merak edip evine gider. Raif Efendi Rasim'e kara kaplı bir defter verir. Rasim bunu okur. Hikâyenin asıl sizi şaşırtan yeri sonudur o yüzün bahsetmeyeceğim. Kısaca her şey bir tabloyla başlarken kara kaplı bir defterin ardında yazan hüzün ve hasretle sona erdi.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316.5k okunma
Geri117
269 öğeden 256 ile 269 arasındakiler gösteriliyor.