Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yasemin SAĞLAMER KARA

...Kendi kalbinin odaları arasında kaybolmuş kaybolmuş dolaşırken kendi kalbinin duvarlarına çarpıyordu sürekli...
Sayfa 28 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Düşünmeyi reddederek önündeki sözüm ona doğruları kabul eden insan, yerinde saymaya mahkumdur."
Sayfa 151 - masa kitapKitabı okudu
Her nevi müziğe kulak veririm yeter ki faniliğin hazmını kolaylastırsın .
Sayfa 227 - APRIL YayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...Nezaket, insanın ruhunu temiz tutmasını sağlıyor...
Sayfa 143 - APRIL YayıncılıkKitabı okudu
İnsan inanmadığı kelimelerden kanat yapmamalıdır.
Sayfa 73 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu ülkede bir adamın ruhu doğunca uçmasını önlemek için ağlar atıyorlar üstüne...
Sayfa 219 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
İnsan en çok kendinin körü oluyor. Bakıp bakıp görmüyor, yaşayıp gidiyor yaşadığı şeyi hayat sanarak.
Sayfa 73 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir zamanlar, daha köydeydiler o zaman, Ankara'nın fezada olduğunu düşünürlerdi. Oraya gidip gelenlerin tüm dünyayı görmüş olduğuna inanılırdı. İnsan Ankara'yı görmüşse tüm dünyayı görmüştür. Bazen lise kitaplarına bakardı. Eski meclis. Atatürk'ün başkenti demek, dünyanın başkenti demekti.
Sayfa 72 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
...Bütün o Üç Silahşorlar, İnce Memedler boşuna yazılmamıştı ya. Unutmamak gerekir ki, iyi bir hikaye uydurma bir şey değildir. Vardır bir kaynağı...
Sayfa 494 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Insan kendinin cehennemidir. Dünya üzerinde kimse kalmasa, bir insan oturup kendi kuyusunu kazar, hemde bu işi kimseye bırakmaz.
Sayfa 116 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanın bulup yitirdiği kendisi yaşam dediğimiz biraz incinmişliktir belki...
Sayfa 37 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
...Öyle zamanlar bağışladın ki, ölüm de ayrılık da yitirdi hükmünü ...
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun İhsan Efendi dünyanın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı...
Sayfa 90 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?"
Sayfa 21 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
sanki insan kökünden sökülmüş yeşil bir ot kara lekeler gibi kuruyoruz gri gökyüzünün altında karıncaların böceklerin adımladığı bir evrende bu yalnızlıklar, savaşlar hepimize fazla
Sayfa 27 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.