“Ben okuduğum şiirler ve dualar bana keyif versin diye sessiz okuyorum. Anlamlar dilimi susturunca , bir rüya da gibi oluyorum; düşüncelerim ile duyularım yoğunlaşıyor. Bu sessizliği sürdürmek yüreğimde anıların kargaşasını dindiriyor, derindeki düşüncelerim ardı arkası kesilmeyen ve beklenmedik mutluluk dalgaları yayıyorlar. Yüreğim birdenbire göneniyor.”
Aziz İsaakios
Biçim boşluktur, boşluk gerçekten de biçimdir. Boşluk biçimden farklı değildir, biçim de boşluktan farklı değildir. Biçim olan boşluktur, boşluk olan biçimdir. Aynı şey algı, ad, kavrayış ve Bilgi içinde geçerlidir.
Yirmi sekizinci Budist ata Bodhidharma’ya ruhunu dinginleştirmesi için başvuran Konfüçyüsçü bir alimin hikayesi anlatılır. Bodhidharma sertçe yanıt verdi:” Ruhunu getir de dinginleştireyim.” Konfüçyüsçü yanıtladı,” sorun da bu, onu bulamıyorum.” Bodhidharma şöyle dedi, “Dileğin yerine getirilmiş.” Konfüçyüsçü anladı ve huzur İçinde ayrıldı.
Çünkü tanrısal resimlerin dilinde, zamanın dünyası anne rahmidir. Oradaki baba tarafından verilen yaşam, annenin karanlığı ve babanın ışığından oluşur. Annenin içindeyizdir ve babadan koparılmış olarak yaşarız, fakat ölüm sırasında zamanın rahminden çıktığımızda babanın ellerine düşeriz. Bilgeler bu rahimde bile babadan gelip ona döndüklerini anlar, çok daha bilgeler ise ikisinin aynı öz olduğunu bilir.