Genelde kendi adıyla anılan Varoluşçuluk akımının Sartre ağzından tanımı, kolları, onun gittiği kolda ne gibi düşünceler benimsediği anlatılıyor. Sartre'dan başkalarının da Sartre'ın hayatı,felsefesi ve edebi kişiliği hakkında yorumlara yer verilmişti. Sartre'ın Marksizm ile alakalı konularda tartışmaya girmesine kadar her şey güzel gidiyordu. Sartre'ın konferansında tartışma biçiminde sunması bence konunun bütün yönleriyle anlaşılması açısından mükemmeldi.
İkinci kez okunmaya dair yorumum;
Kitap 4 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm sohbet dilinde -sanırım zaten konferans metni- ve baya açık ve anlaşılır. İkinci bölüm bir röportaj sanırım, röportaj yapan Naville Bey baya karmaşık anlatıyor bence derdini. Üçüncü bölüm ise varoluşçuluk hakkında kısa bir özeti gibi. Son bölümde ise G. Picon, Sartre'ın felsefesini edebi eserlerini çok iyi ve sanatsal bir biçimde yorumluyor.