Hezârfen

Hezârfen
@SakuraHaru
Kendini bilen Rabbini bilir. Çiçek. -------------------------------------------------------------- Tevekkül güzel bir şey...
Amin
O'ndan, önce beni islâh etmesini, sonra benim vâsıtamla başkalarını ıslah etmesini, önce bana hidâyet vermesini [Doğru Yol'a kılavuzlamasını, sonra benim vâsıtamla diğerlerini doğru yola kavuşturmasını, bana hakkı hak olarak göstermesini ve ona uymayı паsib etmesini, bâtıı batıl olarak gösterip, ondan sakınmayı nasib etmesini dilerim.
Reklam
Şam yolunda bir derviş
Eski parlak müderrislik devrinde, Dünya'yı ve oyalayıcı hâllerine dönük olduğu o hengâmda birgün kalabalık ve seçkin bir cemaate vaaz ederken, sûfi meşrebli kardeşi Ahmed el-Gazali meclise gelmiş ve ona şu mısralarla hitâb etmişti: <<Başkalarını doğru yola çağırıyor, ama kendin doğru yola gelmiyorsun!.. <<Başkalarına vaaz dinletiyorsun, ama kendi nefsine nasihat veremiyorsun.. <<Ey yumuşamıyan katı taş!.. Sen daha ne zamâna kadar demiri bileyeceksin de kendin keskin olmayacaksın?..». İşte şimdi kardeşinin söylediklerine gelmiş, öz nefsine vaaza başlamıştı
Gazzali bunu kendi zamanı için söylemiş...
Hak yolunun kılavuzları, peygamberlerin vârisi olan hakiki alimlerdir. Halbuki bu zamanda böyle âlimler hemen hemen kalmadı. Ancak taklidcileri kaldı. Onlara da şeytân nüfüz ederek çoklarını azdırd: ve her biri maddi menfaat sevdasına kapıldı. Bu sebebden ma'ruf [İyilik] münker [fenalık]; münker [fenalık] ma'ruf [iyilik) sanıldı. Hatta dinin alâmeti bile gölgede kaybolarak hidayet ışığı yer- yüzünden kalktı. Böylece ilmi, insanlara, yalnız kargaşalık çıkaran ādi kimselerin arasını bulmakta kadı 'ların baş vurduğu fetvå hũ- kümlerinden veya kendini beğenenlerin hasımlarını ilzâm ve onlara karşı üstünlüklerini i'lân için büründükleri ce de l'den, veyâhut avam tabakasını aldatmak için vâizlerin muzahref [yaldızlı] se- cî 'li sözlerinden ibåret imiş gibi göstermeğe çalıştılar. Çünkü haramı avlamak ve bunun için şebeke kurmakta bu üç şeyden başka çâre bulamadılar.
Üçüncü inen äyet grubuna baktığımız zaman şunu ra- hatlıkla söyleyebiliriz ki bu âyetler tamamen iradenin sağlamlaştırılması ile alakalıdır. Kur'ân'ın tertipte 73. sırasında yer alan Müzzemmil Sûresi'nin ilk 8 âyeti, risålet davasını omuzlayacak yiğitlere çok önemli mesajlar veriyordu: "Ey örtülere bürünen! Gece biraz ilerleyince kalk. Gecenin yarısında veyahut biraz öncesinde ya da sonrasında kalk ve Kur'an'ı tane tane (tertil üzere, düşünerek) oku. Muhakkak ki biz sana çok ağır bir sorumluluk yükleyeceğiz. Şüphesiz gece vakti zihin daha zinde ve güçlü olur, okuma ise daha da ber- raklaşır. Çünkü gündüzleri seni meşgul edecek çok işler vardır. Öyleyse sen Rabbinin adını an ve bütün varlığınla O'na yönel."[28]
Böylece ilk inen 5 âyette Allah, (cc) vahyin ilk muhataplarının hem sağlam bir akideye kavuşmalarını sağlıyor hem de zihin dünyalarında cahiliyeye ait bilgilerin tashihini gerçekleştiriyordu.
Reklam
151 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.