Salih Arda Özsarı

Üzüntüyle, "Yanında onu uyanık tutmak için şarkı söyleyecek kimsesi de yok," diye düşündü.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sarmaşıklara konan kırlangıçlar, cıvıltıyla konuşuyorlardı. Birbirlerine neler anlatıyorlardı kim bilir; eski evi anlatamazlardı, onu hatırlayamayacak kadar küçüktüler.
Sayfa 92 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Genç kız resmini bir eskici satın aldı. Eskiciden gelmişti resim, eskiciye gidiyordu. Ama kimseye satılamayacaktı artık.
Sayfa 91 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuk, araba uzaklaşırken, tabuta bir öpücük yolladı.
Sayfa 91 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Öyle mutsuzum ki, durmadan ağlıyorum, gözlerimden kurşun yaşlar akıyor."
Sayfa 89 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Anılarım bana eşlik ediyor. Bak, sen de geldin, artık yalnız sayılmam."
Sayfa 88 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Büyük saatin sarkacı sallandıkça odadaki eşyalar eskiyordu ama eşyaların hiçbiri farkında değildi bunun.
Sayfa 88 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Resmin altına soluk çiçekler iliştirilmişti. Onlar da solalı elli yıl olmuştu sanki.
Sayfa 88 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Saksı, "Meltem beni okşadı, gün ışığı beni öptü, söz verdiler, önümüzdeki pazar bir çiçek daha getirecekler," diyordu sanki.
Sayfa 87 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"İki kurşun askerim var; arkadaşlık etsin diye birini ona getirdim."
Sayfa 86 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Tek kelime konuşmadan arkadaş olmuşlardı. Arkadaşlık zaten kelimelerle kurulmazdı ki...
Sayfa 86 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Her sabah biraz uşağıyla konuşuyor, sonra bütün gününü tek başına geçiriyordu. Zaman zaman pencereye gelip dışarıya bakıyordu.
Sayfa 86 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Eğilip çiçeği usulca öptü küçük kız. O gün bir bayramdı sanki.
Sayfa 84 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Ama en büyük sıkıntıyı, pelerinin eteğini tutan iki soylu çekiyordu.
Sayfa 79 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kimse bir şey göremediğini söyleyemiyordu; işin ucunda "aptal" diye damgalanmak vardı.
Sayfa 79 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Resim