Şeytan giderken Don Kişot bağırdı;
‘Bir dakika bekle! Sana son bir soru daha soracağım’
‘Sor bakalım’, dedi alaycı bir sesle Şeytan.
‘Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?’
‘Elbette.. Benim adamlarım çoktur!’
‘İyi ama Allah Allah diye bağırıyorlardı?’
‘Ne sandın ya!.. Şeytan Şeytan diye mi bağıracaklardı? Bizim işimiz bu: Aldatmak, daima aldatmak!’
"Şimdiye kadar insanları ahlaklı yapmak icin kullanılan tüm yollar ahlaksızlıktan gectı"
Diyor ve ekliyor.
"Zenginler. fakirlere tanrıdan baska bir sey bırakmadılar "
..Çevresine bakındı. Yoktu. Oturma odasını da aradı. Orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
Birileri bana, bütün hafıza kuramlarına meydan okurcasına “unutmak istersem unuturum” diyebilmenin, üstelik söylemekle kalmayıp bunu yapabilmenin nasıl olduğunu gösterirse her sabah ekmeğini alıp evine kadar götürürüm yeminle
Canımlarım benim. Seviyorum sizleri insan kardeşlerim. Durup dururken seviyorum işte. Sevip duruyorum.
Kollarımı açıp bütün insanlığı kucaklıyorum. Papatyalar gibi sizi koparıp göğsümde tutmak istiyorum..