"Kendi çıkarlarını korumaya çalışmıyor, tersine kendi hakikati, kendi adaleti için mücadele ediyordu. Kendini daima biraz saklamak zorunda kaldığı için, hiç bir zaman tümüyle kendi gibi olamadığı, asla çok açık davranamadıgı için, zavallı bir hakikatti bu ve zavallı bir adaletti, ama onun hakikati, onun adaletiydi ve bunlar için verdiği mücadele onun mücadelesiydi."
Dünya ağır ağır, bir minnet duygusuyla yerine yerleşti. Belki de cam parçacıklarından kaynaklanan, çın-çın öten bir ışık geldi ötelerden ve sokakların üzerine çöktü. Bu ses hem güzel, hem de tuhaftı; gökyüzünden değerli taşlar dökülüyor gibiydi.
"Tarihten almamız gereken en büyük ders nedir, biliyor musun? Tarihin zaferi kazananlar tarafından yazılıyor olması.
İşte ders budur. Kazanan kim ise, tarih hakkında karar verecek olan da odur."
"Genç Kızlar Ligi 'nde," diye fısıldadı, "bize çorap ördürüyorlar. Neden bu kadar çok çorap örüyoruz acaba?"
"Reich'ın çoraba ihtiyacı olmalı."
"Ne için?"
"Ayaklar için, Jutta. Askerler için."
"Arınma sadece en kızgın ateşlerle mümkün olabilir, diye fısıldardı radyo. Tanrı'nın seçilmişleri de yükselmek için en zorlu sınavlardan geçmek zorundadır."