Hayallerimiz bizi başka bir iklime çıkarır. Hayalperest in ayaklari yerden kesilmiştir. Artık o bir hülya aleminde uçar. Bir gün Mevlana'nin dönerken yavaş yavaş yerden ayrılarak uçmaya koyulduğunu gören müritlerinin kendisini, başı tavana çarpmadan uyandırmak için hafif bir gürültü yapmış oldukları rivayeti doğruysa bu hadisenin ananevi hatırasına uyarak, Mevleviler dervişlerine, döne döne uçmasinlar diye, yeryüzünden bir ses duyurmak için musiki calarlarmiş.
İştikakçılarımız, kelimenin nasıl mana doğurduğuna misal olmak üzere söylediği fıkrayı dinlerlerdi, "İtalya'da Napoli şehrinin yanına Mori adlı güzel bir köy vardır." derdi ,"İtalyanlar Napoli'yi ziyaret edenlerin gidip bu köyü de görmelerini isteyerek 'Napoli ve Mori'yi görmeli!' derlermiş. İşte bu ismi Fransız kulaklari bir r harfi ilavesiyle kendilerinin mourir kelimesi gibi duyarak 'Voir Naples et mourir' diye bir darbımesel icat etmişler ki 'Napoli'yi görmeli ve ölmeli' manasına gelen bu darbımeselin hiçbir manası olamaz. Zira bütün dünyada ölmeden görülmek için neden Napoli'yi intihap etmeli? ..... Daha garibi zavallı köy bu hizmeti ifa ederken kendisi ortadan silinmiştir."