Gülerek, "Kısmet olursa görüşeceğiz," dedi Doktor Samed, yani babam. "Benim kimsem yok. Senin de öyle olduğunu varsayarsak niçin birbirimizin her şeyi olmayalım?"
Ne güzel söylemişti... "Birbirimizin her şeyi olmak" ne güzel bir ifadeydi.
Kuş ölümlüdür, sen uçmayı hatırla derken?
"Kuşlar da bizim gibi fanidir, elbet ölecektir oğlum. Önemli olan yol değil, yolculuktur. Bir yere varmaktan çok, o yere nasıl vardığın önemlidir. Anlıyor musun? Hayat bir yolculuk değil midir? Bir insanın yaşayıp yaşamadığından daha önemlisi nasıl yaşadığıdır, yaşadığı müddetçe neler yaptığıdır. Ya sen nasıl bir hayat yaşayacaksın benim güzel oğlum? Hayatın boyunca zavallı bir kuşun ölümüne mi üzüleceksin, yoksa özgürce kanat çırpabilsinler diye başka kuşlar için mücadele mi edeceksin?"
"İnsan kusurlu bir mahluktur Emir Can, diye girdi söze. Yani hata yapar, hata yaparak öğrenir. Bunun yaşla da bir ilgisi yoktur oğlum benim. Ne sultanlar geldi geçti; sen sanır mısın ki hiçbiri hata yapmadı. Hepsi de hata yaptı benim güzel oğlum, o ulu sultan bile hata yaptı. Bir söz vardır: "Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız saymaktır." Herkes hata yapar, yüzyıllar geçse de yapacaktır. Fakat... Fakat asıl olan bu hatalardan nasıl ders çıkardığımızdır."