Geçmişten gelen huzursuzluklar sebebini bilmediğimiz anlık sıkıntılar günlük hayatın psikolojik sorunları Sigmund Freud'un yaptığı araştırmalar ve vardığı sonuçlar psikoloji meraklıları yada ben insanı anlamak istiyorum diyenler için nokta atışlık bir eser .Kitapta günlük hayatta karşımıza çıkan sorunlar hakkında başlangıç tadında bilgiler mevcut instragram postlarından edindiğimiz yalan dolan bilgiler yerine psikolojik sorunların havalı olmadığı tam zıttı insanların günlük hayatta yaşadığı basit şeylerin zamanla nasıl sonuçlara sebep olacağını anlaması için herkesin okumasını isterdim.
YouTube kitap kanalımda Beyza Alkoç'u ve Karantina kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg
Nasıl ki "boş yapma, yıkık, duyar kasma, kral, düştüm, yorma reis" gibi kelimeler Z kuşağı turnusolü ise Beyza Alkoç'un Karantina serisi de bir o kadar Z kuşağı turnusolüdür arkadaşlar.
Bu incelemeye özel
Her ilişki farklı bir frekanstadır ama günümüzde kadın ve erkeğe biçilmiş belirli bir rol var. Diziler, film ve kitaplar ne yazık ki hep bu roller üzerinden birbirine tıpatıp benzer ilişki dengesi kuruyorlar. Ya kadınları saf, köle yapıyorlar ya da böyle göstermemek için tam tersi olarak sürekli ona buna diklenen, itiraz eden ergen bir tavırda gösteriyorlar. Erkekler ise ukala, cool playboy rolünü üstleniyor. İnsanlar çeşit çeşittir. Bu tür rollerin altı çizildikçe insanlar özenti üzerine tek tipleşecek diye korkuyorum.
Kadınlar üzerine biçilmeye çalışılan bu tür roller hem hiç hoş değil hem de bizzat bunu kadın yazarların yapıyor olması trajikomik bir durum. Nerede o eski kadın yazarlarımız? Nerede Sevgi Soysal, Azra Erhat, Buket Uzuner, Oya Baydar gibi değerlerimizin kitapları? Bunları okuyup okutmak lazım esas... Yorumunuz için teşekkür ederim.
Kitap önerilerim:
- Mehmet Oruç, Kainatın Efendisi
- Harper Lee, Bülbülü Öldürmek
Nar olabilirdim. Zahmetsiz rahmet olmaz. Zahmet çekmeden -malum ayıklaması zor- nimetlerimden faydalanamazlardı. Ayrıca çok güzel bir meyve. Tane tane. Allah'ın bir lütfu. :))
7 kitaptan oluşan Kayıp Zamanin İzinde serisinin 4. Kitabı olan Sodom ve Gomorra'yı okuyup geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyorum resmen.
Bitmek bilmez betimlemelerden çevresindeki herkesin konuşmalarını aktardığı sayfalardan, kumaşlardan, şapkalardan, elbiselerden bahsettiği bölümlerden çok ama çok yoruldum. İçimden hep "ama Proust bunlardan bana ne?" dedim. Bu bölümler okuma zevkimle pek örtüşmediği icin sanirim, kendimden bir parça bulamıyorum ama konu duygulara gelince ben tam bir Proust hayrani olabilirim!
Her kitabında olduğu gibi Proust'un duygularından, aşkından ve acısından bahsettigi sayfalarda mest oluyorum, hayranlığın daha da artıyor.
Sodom ve Gomorra aşkın ve aşk acısının insanin içine işleyen bir anlatimla okuyucuya sunulduğu bir kitap. Özellikle ilişkiyi bir yandan sürdürmek isterken bir yandan da bitmesi gerektiğini düşünen karakterin ikilemini siz de hissediyorsunuz.
5. Kitaba doğru ilerlerken çoğu gitti azı kaldi diyerek teselli buluyorum.
Sodom ve GomorraMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20201,386 okunma