Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

E. Sedrettin Hintbahar

E. Sedrettin Hintbahar
@Sedrettin
Emekli
İzmir Buca Eğitim Enstitüsü -Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü - 2. sınıf terk /1980. ( Bölümünü beğenmemekten değil; aksine çok seviyor olmasına rağmen, maddi koşulların dayatması nedeniyle bir terk ediş.) AÖF lisans
İzmir
34 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
........................................................................................... "Sadece haksızlığı ya da başkalarının kendilerine yeter derecede değer vermedikleri durumları değil, örneğin havayı kaale alabilen insanlar da mevcuttur. Bu gülünç gözükebilir ama gerçektir. İnsanlar; iklimi, sıcağı, soğuğu, karı, yağmuru kaale alabilirler; havadan rahatsız olabilir, ona kızgınlık ve öfke gösterebilirler. İnsan, sanki dünyada mevcut her şey, ona zevk vermek veya aksine rahatsızlık ya da tatsızlık yaratmak için özellikle hazırlanmış gibi her şeyi böylesine kişisel bir biçimde ele alabilir." "Bütün bunlar ve diğer birçok şey, sadece birer eş koşma biçimidir. Böyle kaale almalar, bütünüyle 'ihtiyaçlara' dayanmaktadır. İnsan, kendisinin ne kadar dikkate değer olduğunu başkalarının görmesine, onların kendisine, zekasından, güzelliğinden, kurnazlığından, akıllılığından, soğukkanlılığından, orijinal oluşundan ve diğer niteliklerinden ötürü duydukları saygıyı, itibarı ve hayranlığı sürekli olarak ifade etmelerine içinden 'ihtiyaç' duyar. İhtiyaçlar ise, pek sık olarak mütevazı görünümlü kimseler arasında olduğu gibi, insanların kendileri hakkındaki fantastik bir sanıya dayanmaktadır. Örneğin: muhtelif yazarlar, aktörler, müzisyenler, sanatkarlar ve politikacılar hemen hemen istisnasız olarak hasta insanlardır. Ve neden dolayı ıstırap çekmektedirler? Öncelikle kendileri hakkında besledikleri olağanüstü kanaatten, sonra ihtiyaçlardan ve sonra kaale almaktan, yani anlayış ve beğeni görmedikleri takdirde cephe almaya önceden hazırlıklı bulunmaktan."
Sayfa 184 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
DESEM Kİ! Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır. Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim. Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek
KAALE ALMAK NEDİR?
Kaale Almak Nedir? "Eş koşmanın genel biçimlerinden sonra, dikkat, onun özel biçimlerine, yani 'kaale alma' şeklini almış olan, insanları 'eş koşma'ya çevrilmelidir." " 'Kaale alma'nın birkaç türü vardır." "Çoğu kez, insan, başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü, ona nasıl davrandıklarını, ona karşı nasıl bir tutum içerisinde bulunduklarını eş koşar. Daima, insanların kendisine yeter derecede değer vermediklerini, ona karşı yeterli nezaket ve inceliği göstermediklerini düşünür. Bütün bunlar, onu rahatsız eder, düşündürür, şüpheye düşürür ve düşünme faaliyeti sırasında, tahminler yürütürken çok büyük miktarda enerji yitirmesine neden olur, onda insanlara karşı güvensiz ve düşmanca bir tutum doğurur. Bir kişinin ona nasıl baktığı, onun hakkında ne düşündüğü, onun hakkında ne söylediği; bütün bunlar onun açısından büyük önem taşır." "Ve sadece ayrı ayrı kişileri değil, fakat toplumu ve tarihin oluşturduğu koşulları 'kaale alır'. Böyle bir kişiyi rahatsız eden her şey, ona haksız, kanun dışı, yanlış ve mantıksız gözükür. Ve onun yargısının dayandığı nokta, daima şeylerin değiştirilebileceği ve değiştirilmesi gerektiğidir. 'Adaletsizlik', pek sık olarak 'kaale almanın' onun arkasına saklandığı kelimelerden biridir. İnsan, herhangi bir 'haksızlığa' uğradığında haklı olduğuna inanırsa, 'kaale almayı' durdurmak artık onun için 'kendini haksızlık ile uzlaştırmak' anlamına gelecektir
Sayfa 183 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
BAŞARININ SIRRI Adamın biri tek başına parkta oturuyor, başı ellerinin arasında kara kara düşünüyordu. İşleri bozulmuş, iflasın eşiğinde bir işadamıydı kendisi. Ne yaparsa yapsın bir türlü durumu düzeltemiyordu. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.