Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Ragıp Sefa Sarı
@Sefoli
• φιλοσοφία, philosophy, Felsefe
Kur'an, 41/33
259 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
“ŞURA ile demokrasinin ontolojik ön kabulleri tamamen farklıdır. şûra meşruiyetini nitelikten alır. demokrasi meşruiyetini nicelikten alır.”
Ömer Yıldız
Kur’anda Deizm; ‘’...Her bir bölük Cehenneme atılırken bekçiler onlara sorar; “Size bir uyarıcı gelmedi mi?” Onlar da “Evet, bize uyarıcı geldi ama biz onu yalanladık, (hatta) ‘’Allah hiç bir şey indirmiş değildir, siz büyük bir sapkınlık içindesiniz” dedik."
(Mülk 67/8,10)
"Orada avazları çıktığınca bağırırlar; "Rabbimiz! Bizi çıkar; yaptığımızdan başka, yararlı iş işleyelim!" derler. O zaman onlara: “Ders alacak kişinin, ders alabileceği kadar bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Artık azabı tadın. Yanlış yapanlara yardım edecek kimse yok!" deriz.
(Fatır 35 /37)
Kadir gecesinin değerlendirilmesi/ihyası ile ilgili olarak Hz. Peygamber’den bir dua haricinde herhangi ibadet tavsiye edilmemiştir. Fakat Aişe radıyallâhu anhâ’nın bildirdiğine göre Resûlullâh, Ramazan ayında diğer aylardan daha çok ibadet ederdi. Son on günde ise ibadetlerini biraz daha artırır, geceleri ihya eder, ailesini de geceyi ihya etmeleri için uyandırırdı.
Bir gün Hz. Âişe, Resûlullâh’a: “Ey Allah’ın elçisi! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu ANLARSAM o gece nasıl dua edeyim? ” diye sormuş, O da: “Şu duayı oku” buyurmuştur:
اَللّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“Allahım! Sen affedicisin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet.”[*]
Yazar:Yahya Şenol
YAYIMLANDIĞI YER: Kitap ve Hikmet Dergisi, Nisan-Haziran 2015, Sayı: 9, s: 18-22.
Okur Takip Önerileri
Din adına felsefeye karşı çıkanlar şuna dikkat etmelidir. Zira felsefe olmazsa veya daha doğru ifadeyle dinin felsefi anlaşılması olmazsa, dinin mitolojiden hiçbir farkı kalmaz. Zira metinlerin zahiri açısından dini metinlerin mitolojik metinlerden çok da fazla bir farkı yoktur. Bu yüzden İbn Rüşt; Dini yorumlama veya tevil etme hakkına sahip olanların filozoflar olduğunu iddia etmiştir. Ona göre ayette zikredilen; İlimde derinleşenlerden kasıt filozoflardır. Zira onlar hakikatin kavramsal içeriğine sahiptirler ve bu yüzden de dini metinlerdeki sembolik ifadelerin akli içeriklerini ortaya koyabilirler...!
Abuzer Diskaya
Hayat içerisinde, hüzne uzak olmanın bir yolu "beklenti" içerisinde olma halini en asgari seviyede tutmakla mümkündür.
Müslüman toplumlar, zühd Müslümanlığı anlayışı ile manevi arınma anlayışıyla içe kapandığı için.
İçeren yaşadığı, seküler, neoliberal, kapitalist, dünya cevap verecek bir kitabı kerim, okuması yapmak aklımızın ucundan dahi geçmiyor.
Ayetlere uymak (Fıtrata uymak) insanın iç huzuru yakalamasını sağlar.
"Zamanı geldiğinde insana mesajlarımızı [evrenin] uçsuz bucaksız ufuklarında ve kendi öz benliklerinde [bulduklarıyla] tam olarak anlatacağız ... (Kur'an, 41/53)
"Küfrün ahkâmını, namaz kılan tatbik ettirse ne olur namaz kılmayan tatbik ettirse ne olur."
~Ahmed KALKAN
FELSEFE NEDİR? SORUSUNA CEVAP VERMEK
Hayat içerisinde insan bilinci için en önemli olgulardan biri kullanılan dil içerisinde yer bulan kelime, kavram, terimlerin anlamlarına vakıf olmaktır. Bu olgu felsefe etkinliği içinde geçerli.
O sebeple, felsefe sözcüğünün etimoloji\kökenine değinelim.
Köken - Etimoloji
Felsefe sözcüğü Türkçeye; Arapça
Giriş
Yazımızda, felsefi etkinliğin doğaya dair sorulardan insanı değerlere dair değişimine değindik ve felsefe sözlüğünün dil açısından kökenine felsefe tarihçilerinin dönemlere ayırmasına, fizik ve kimya gibi bilimler de olan tanımı felsefede yapmanın zorluğu üzerinde durduk ve son olarak kısaca Felsefi düşüncenin özelliklerine
"Ahlak: İyilik yapmanın insanda yerleşik, mutlak, kayıtsız şartsız bir meleke haline gelmesidir."
Mustafa İslamoğlu
İslam'ın izzeti, yerine sekülerizm çukurunu ya da muhafazakarlığın delik zırhını seçmek gerçek bir umudu sahte umutlara değişmektir.
Allah hiçbir canı gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz. (Herkesin) kazandığı (iyilik) kendi lehine, kazandığı (kötülük) de kendi aleyhinedir.
Kur'an,2/286